Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kireççi, Nuray" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Abdominal histerektomi operasyonu uygulanan hastalarda deksmedetomidin veya ketamin infüzyonunun cerrahi stres üzerine etkilerinin karşılaştırılması
    (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2011) Kireççi, Nuray; Akkurt, Çağla Özbakış
    Anestezi ve anestezik ajanlarla birlikte cerrahi girişim, sıvı ve elektrolit değişiklikleri, hemoraji, hipoksi ve daha birçok faktör vücut için bir stres olup sonuçta hipotalamo-hipofizer aktivitenin artışına yol açar. Hipofizer hormonların uyarısı ile kortizol, glukagon ve katekolaminler gibi katabolik hormonlar artarken, insülin ve testeron gibi anabolik hormonlar azalmaktadır.Cerrahi travmanın tetiklediği stres yanıt, patolojik bir süreç olarak kabul edilmektedir. Olguların perioperatif devreyi daha güvenli geçirmesinde stres yanıtın baskılanması önem kazanmaktadır.Elektif Abdominal histerektomi operasyonu planlanan 20-70 yaş arası ASA I-II grubu 50 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar deksmedetomidin (grup D) ve ketamin (grup K) olmak üzere iki farklı gruba randomize edildi. Hastalara iki ayrı damar yolu açıldı ve biri infüzyon için diğeri kan almak için kullanıldı. Anestezi indüksiyonu grup D (n=25) hastalarına 10 dk sürede infüzyonla 1 ?g/kg yükleme dozu sonrası 0,2-0,7 ?g/kg/h deksmedetomidin infüzyonu verilirken, grup K (n=25) hastalarına 10 dk sürede infüzyonla 1 mg/kg yükleme dozu sonrası 0,5 mg/kg/h ketamin infüzyonu uygulandı. Standart olarak her iki gruba da 2 mg/kg propofol, 0,6 mg/kg rokuronyum bromür ve 1 ?g/kg fentanyl ile genel anestezi indüksiyonu yapıldıktan sonra idamede % 1,5-2,5 sevofluran ve %50 N2O/O2 karışımı kullanıldı. Her iki grupta operasyon boyunca noninvaziv kan basıncı, kalp atım hızı, SPO2, anestezi indüksiyonu öncesi, operasyon sırasında uterus klemplenirken ve operasyon sonrası 60. dk da glukoz, insülin, kortizol, ACTH, GH ölçümleri yapılarak değerleri kaydedildi.SAB, DAB, OAB ve KAH değerleri açısından trakeal entübasyon sonraki dönemlerde deksmedetomidin grubunda ketamin grubuna göre anlamlı olarak düşük bulunmuştur (p<0,05). Deksmedetomidin ve ketamin grupları karşılaştırıldığında yapılan ölçümlerde glukoz ve kortizol ortalamaları arasında istatistiksel farklılık gözlenmemiştir (p>0,05). Deksmedetomidinin uterus klemplendikten sonraki döneminde insülin sekresyonunu anlamlı miktarda düşürdüğü gözlenmiştir (p<0,05). Deksmedetomidin grubunda operasyon sırasında uterus klemplenirken ölçülen ACTH ve GH değerinde istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,05).Sonuç olarak; abdominal histerektomi uygulanan olgularda genel anestezi ile birlikte deksmedetomidin ve ketamin infüzyonlarının cerrahi stres üzerine etkilerini karşılaştırdığımız bu çalışmada, bu iki ilacın birbirine üstünlüğü olmadığı ancak deksmedetomidinin hemodinamik yanıtı ve cerrahi strese verilen metabolik ve endokrin yanıtı ketamine göre daha belirgin azalttığı saptanmış olup uygun olgu seçimi ile her iki ajanında kullanılabileceği kanısına varıldı.
  • [ N/A ]
    Öğe
    Comparison of the effects of methylprednisolone and dexamethasone on preventing vomiting after tonsillectomy in children
    (2008) Akkurt, Ca?la Ozbakiş; Inano?lu, Kerem; Okuyucu, Şemsettin; Turhano?lu, Selim; Ako?lu, Ertap; Kireççi, Nuray
    Objective: In the present study we aimed to compare the effects of methyl perdnisolone, an intermediate acting glucocorticoid, on preventing vomiting after tonsillectomy or adenoidectomy with that of dexamethasone. Material and Methods: A total of 110 patients going under tonsillectomy or adenoidectomy were included to the study. Patients were randomized into two groups. Group D was administered dexamethasone 0.5 mg/kg (max 8 mg) intravenously following general anesthesia before surgery was started whereas group M was administered methyl prednisolone 2.5 mg kg-1 (max 40 mg). Patients were assessed for 2 hours in the post-op room (early stage) and the following 24 hours (late stage) and incidence of vomiting, the first analgesic administration time, cheops pain score (at 15 min, 1 hour, 2hrs and 4 hrs after surgery) and oral intake quality were recorded. Results: Demographic data did not differ between groups. There was not statistically significant difference in the incidence of early stage or late stage vomiting between the two groups (p>0.05). We did not find statistically significant difference in the time of first analgesic administration between the two group (p>0.05). Side effects were similar in the two groups. Conclusion: We suggest that prednisolone is as effective as dexamethasone in preventing vomiting after tonsillectomy without causing further side effects and that it could be used as an alternative agent when latter is unavailable.

| Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim