Yazar "Onan, Bilginer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 21
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ana dili öğretiminde yapılandırmacı hedefler üzerine bir tasnif çalışması(2017) Onan, BilginerAna dili öğretiminde yapılandırmacı hedeflerin gerekçeli olarak analiz edildiği bu çalışma, iki bölümden meydana gelmektedir. Çalışmanın giriş niteliğindeki birinci bölümünde ana dili öğretimi, yapılandırmacı eğitim sistemi ve hedef kavramları üzerinde durulduktan sonra 2015 Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda belirlenen hedeflerin yapılandırmacı eğitim sistemi ile uyumluluğu ele alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde, ana dili öğretiminde ön plana çıkarılması gereken yapılandırmacı hedefler ayrı başlıklar altında incelenmiştir. Bu bağlamda söz konusu hedefler; konuşma, okuma, yazma ve dinleme alanlarından oluşan temel dil becerilerinin geliştirilmesi, öğrencilerde ana dillerine yönelik bir dil farkındalığı oluşturulması, yaşam boyu devam edecek bir okuma alışkanlığının kazandırılması, alıcı ve üretici boyutlardaki söz varlığının derinlik, genişlik ve ağırlık boyutunda geliştirilmesi, öğrencilerin iletişim becerilerinin bireysel ve sosyal anlamda geliştirilmesi, medya okuryazarlığı konusunda belirli farkındalıkların kazandırılması, öğrencilere zihinsel esneklik kazandıracak bilişsel ortamların sunulması ve zihinsel becerilerinin geliştirilmesi, semantik bilgi alt yapısının oluşturulması, onları yerel ve evrensel değerlerle tanıştıracak eserlerin tanıtılması şeklinde belirlenmiştir. 2015 Türkçe Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı'ndaki hedefler, yukarıda sıralanan yapılandırmacı görüşler çerçevesinde tasnif edilerek detaylandırılmıştır. Bu hedeflerin lisans eğitimi sürecinde bilinç düzeyinde kalıcı ve geri çağrılabilir bir şekilde kazandırılması gerekmektedirÖğe An analysis study on the terminology of vocabulary(T.C. Milli Egitim Bakanligi, 2016) Onan, BilginerThis study on the terminology of vocabulary in mother tongue teaching focused on a total of 25 concepts which are gathered from the literature on mother tongue teaching and considered to be widely utilized in the academic studies in the relevant field. In this regard, the study examined the concepts of "Word, Concept, Term, Vocabulary, Corpus, Word Family, Conceptual Field (Linguistic Field), Word Quality, Word Frequency, Word Extensiveness, Word Type, Receptive Vocabulary, Productive Vocabulary, Depth, Width, Weight, Semantic Field, Semantic Value, Hyponymy, Chroneme Difference, Lexical Field, Mental Lexicon, Lexeme, Morpheme", which can feature the field of vocabulary in mother tongue teaching in the educational field and therefore should be considered as keystones in developing a common terminology language. The above-mentioned concepts are discussed within Turkish Language teaching as mother tongue and in regard to their functions in the studies on vocabulary. The study concluded that the extensive use of the available terminology is necessary in order to feature the data obtained from the studies on vocabulary in the field of mother tongue teaching. The wide utilization of these concepts in the literature of mother tongue teaching is of critical importance in developing a common terminology.Öğe Animasyon Filmlerinde Kullanılan Bilgi Türlerinin Dağılımı Üzerine Bir Araştırma(2022) Hakkoymaz, Sakine; Onan, BilginerBu çalışmanın amacı, 2009-2018 yılları arasında Türkiye’deki sinema salonlarında gösterime girmiş animasyon filmlerinde geçen bilgi türlerini incelemektir. Bu araştırmadaki animasyon filmlerinde; çocuk yaş aralığının eğitim çağında olan çocuklara ve genel izleyici kitlesine uygun olması; Internet Movie Database (IMDb) puanlarının 5 ve üzeri olması ve Box Office gişe verilerine göre en çok izlenme oranına sahip olması ölçütleri aranmıştır. Bu çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasına göre desenlenmiş ve veriler doküman incelemesi tekniğiyle toplanmıştır. Çalışmaya dâhil edilen animasyon filmleri, araştırmacılar tarafından ilgili literatür taranarak ve farklı alanlarda yapılan benzer çalışmaların veri toplama araçları incelenerek geliştirilen “Animasyon Filmlerinde Yer Alan Bilgi Cümlelerini Bilgi Türlerine Göre Değerlendirme Formu” ile incelenmiş, bu filmlerden elde edilen bilgiler, oluşturulan forma kaydedilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde ve yorumlanmasında, içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre incelenen animasyon filmlerinin tamamında bilgi türlerine yer verildiği, araştırma sonucunda görülmüştür. Bu filmler, bilgi türü dağılımına göre incelendiğinde filmlerde en çok gündelik bilgi, bilimsel bilgi ve teknik bilginin, en az ise sanatsal, felsefi ve dini bilginin yer verildiği tespit edilmiştir.Öğe Beynin bilişsel işlevleri üzerine yapılan araştırmalar ve ana dili eğitimine yansımaları(2010) Onan, BilginerBu çalışmada, özellikle 1950’den sonra beyin alanında yapılan çalışmalardan elde edilen verilerin ana dili eğitimine getirdiği yeni bakış açıları üzerinde durulmuştur. Çalışma, içerik olarak iki ana bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde; beyin hakkında genel bilgiler, beyin üzerine yapılan çalışmaların tarihî süreci, beynin temel işlevleri ve çalışma sistemi, beyin ve dil arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Beyin ve dil arasındaki ilişki çerçevesinde, eğitimsel bir nitelik taşıması bakımından Bütünsel Beyin Modeli üzerinde önemle durulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde, beyin alanındaki çalışmaların ana dili eğitimine yansımaları, disiplinler arası bir bakış açısıyla kazanımlar, temel ilkeler ve öğretim teknikleri çerçevesinde analiz edilmiştir. Bu analizlerde, ilköğretim birinci ve ikinci kademe Türkçe Programı’ndaki kazanımlar bir bütün olarak Bütünsel Beyin Modeli çerçevesinde değerlendirilmiştir. Ana dili eğitiminin sınırlarını belirleyen ilkelerin analizlerinde ise doğrudan bilişsel nitelikli olanlar esas alınmıştır.Öğe Derin yapı yüzey yapı ilişkisi bağlamında temel dil becerileri üzerine bir analiz çalışması(2015) Onan, BilginerBu çalışmada, derin yapı yüzey yapı ilişkileri bağlamında, ana dili eğitiminde temel dil becerileri olarak kabul edilen dinleme, konuşma, okuma ve yazma kavramları analiz edilmiştir. Birinci bölümde, ilk kez Port Royal Gramer Okulu tarafından ortaya konan ve 1960’larda Noam Chomsky tarafından Üretimci Dönüşümsel Dil Bilgisi kuramıyla tekrar gündeme getirilen derin yapı ve yüzey yapı kavramları hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise derin yapı ve yüzey yapı ilişkileri çerçevesinde dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerileri analiz edilmiştir. Çalışmanın amacı, dilin iki temel boyutu olan anlam ve biçim ilişkileri bağlamında, temel dil becerilerinin eğitimi sürecinde belirleyici olan unsurları tespit ederek, sürecin programlanmasına yönelik öneriler geliştirmektir. Çalışma çerçevesinde yapılan analizlerde boğumlama, bürün olguları, beden dili, üretici kelime hazinesi, alıcı kelime hazinesi, akıcılık, metin türü, yazım ve noktalama, bağdaşıklık, tutarlılık, ön bilgi, kelime tanıma, kelime ayırt etme, edinilmiş bilgi, önvarsayım, sezdirim kavramlarının derin yapı yüzey yapı ilişkileri bağlamında temel dil becerilerinin geliştirilmesinde süreci etkileyen unsurlar olduğu tespit edilmiştir. Bu kavramlar arasında boğumlama, bürün olgusu, beden dili, akıcılık, bağdaşıklık, metin türü, kelime tanıma, kelime ayırt etme, yazım ve noktalama, doğrudan yüzey yapıyla ilgilidir. Üretici kelime hazinesi, akıcılık, alıcı kelime hazinesi, tutarlılık, ön bilgi, edinilmiş bilgi, önvarsayım ve sezdirim kavramları ise derin yapıyı ilgilendirmektedir. Akıcılık kavramının bütün dil becerileriyle ilgili olduğu belirlenmiştir.Öğe Dil bilgisi öğretiminde sentezci yaklaşım(2017) Onan, BilginerDil bilgisi öğretiminde sentezci yaklaşımı ele alan bu çalışma, iki ana bölümden meydana gelmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde, dil bilgisi (gramer) ve ana dili öğretiminde dil bilgisinin işlevleri hakkında bilgi verilmiştir. Bu bağlamda, temel dil becerilerinin geliştirilmesinde ve öğrencilere zihinsel esneklik ve disiplin kazandırmada, dil bilgisi öğretiminin durumu analiz edilmiştir. Bu bölümde son olarak, davranışçı ve yapılandırıcı dil öğretim yaklaşımlarının dil bilgisi öğretimine bakış açıları üzerinde durulmuşturÇalı?manın ikinci bölümünde, dil bilgisi öğretiminde yöntem sorunu ele alınmı?tır. Bu bağlamda, teori ve uygulamada ortaya çıkan çeli?kiler belirlenmi?tir. Bu çeli?kileri ortadan kaldırmaya yönelik öneriler, sentezci yakla?ım çerçevesinde değerlendirilmi?tir. Sentezci yakla?ım, davranı?çı ve yapılandırıcı eğitim sistemlerinin dil bilgisi öğretiminde ileri sürdüğü görü?lerden hareketle olu?turulmu?tur. Bilindiği üzere, bu iki eğitim yakla?ımının dil bilgisi öğretimine ili?kin bakı? açıları uygulama noktasında, açık ve net değildir. Bu çalı?ma, dil bilgisi öğretiminde uygulanması gereken sentezci yöntemin özellikleri üzerine yoğunla?maktadır. Çalı?ma çerçevesinde öne sürülen sentezci yöntemin ayrıntıları ?u a?amalar çerçevesinde analiz edilecektir: Ontolojik Farkındalık Oluşturma Aşaması: Ele alınan dil bilgisi konusunun dilin aktif kullanım sürecindeki gerekliliğine yönelik ontolojik bir nitelik ta?ımaktadır. Bu yapının ya da kuralın dil içindeki görevi nedir? Yapının mevcut olup olmama durumu, dilin anlam yapısında hangi deği?iklikleri meydana getirmektedir? Birinci a?ama, bu farkındalığı öğrencilere kazandıracak giri? etkinliklerinden olu?maktadır. Konu Anlatımı Aşaması: Konu anlatımının gerçekle?tiği a?amadır. Dil yapısı ya da kuralıyla ilgili içerik bilgisi bu a?amada verilmektedir. Kavram haritası gibi, bilgiyi organize eden ?emaların kullanımı bu a?amada gerçekle?mektedir. Kavratma Aşaması: Hazırlanan çalı?ma kâğıtlarıyla konuyu kavratmaya yönelik uygulamaların yapıldığı a?amadır. Pragmatik Aşama: ??lenen dil bilgisi konusunun metin ortamında kullanılmasını ifade etmektedir. Konu?ma, yazma, okuma ve dinleme etkinlikleri için önerilmektedir. Dil bilgisi öğretimiyle ilgili yukarıda sıralanan öğretim modeli, hem davranı?çı hem de yapılandırıcı yakla?ımın özelliklerini ta?ımaktadır. Sentezci yakla?ım kullanımı, bu payla?ımcı yapılandırmanın terminolojik ifadesi olarak tercih edilmi?tiÖğe DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE VARK ÖĞRENME MODELİNE YÖNELİK UYGULAMALARIN BAŞARI, TUTUM VE KALICI ÖĞRENMEYE ETKİSİ(2021) Ömeroğlu, Ali Ferhat; Onan, BilginerBu çalışmanın amacı; VARK Öğrenme Modeline dayalı dil bilgisi\röğretiminin ortaokul 6. sınıf öğrencilerinin akademik başarılarına, dil bilgisine\rkarşı tutumlarına ve kalıcı öğrenme düzeylerine etkisini belirlemektir.\rÇalışmada ön test-son test eşleştirilmiş kontrol gruplu yarı deneysel desen\rkullanılmıştır. Çalışma grubu Hatay il merkezinde bulunan bir devlet okulunun\riki farklı 6. sınıf şubesinde öğrenim gören 57 öğrenciden oluşmaktadır.\rŞubeler; deney grubu (27) ve kontrol grubu (30) olmak üzere yansız atama\ryöntemiyle belirlenmiştir. Dil bilgisi konuları; deney grubunda VARK\rÖğrenme Modeline dayalı uygulamalarla işlenirken kontrol grubunda Türkçe\rders kitaplarında yer alan uygulamalarla işlenmiştir. Toplam 11 hafta süren\ruygulamada veriler, Türkçe Dil Bilgisi Başarı Testi (TDBT) ve Türkçe Dil\rBilgisi Tutum Ölçeği (TDTÖ) kullanılarak toplanmıştır. SPSS programıyla\ryapılan verilerin analizinde frekans, aritmetik ortalama, standart sapma, t testi\rve ANOVA gibi teknikler kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda VARK\rÖğrenme Modeline dayalı uygulamaların gerçekleştirildiği deney grubu lehine\ranlamlı bir farklılık bulunmuştur.Öğe Dil eğitiminde kullanılan bilimsel terminoloji üzerine bir tasnif çalışması(2016) Onan, BilginerDil eğitiminde kullanılan bilimsel terminolojiyi sınıflandırmayı amaçlayan bu çalışma, iki bölümden meydana gelmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde, terim ve terminoloji konuları ele alınmıştır. Bu bağlamda, terimlerin genel özellikleri ve alan eğitiminde terminoloji kullanımının olumlu etkileri üzerinde durulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde, dil eğitimiyle doğrudan ve dolaylı ilgisi olan terimlerin kaynakları tespit edilmiştir. Dil eğitimiyle doğrudan ilgisi olan terimler, okuma eğitimi, yazma eğitimi, konuşma eğitimi, dinleme eğitimi, kelime hazinesi araştırmaları, ilkokuma ve yazma öğretimi alanlarından tespit edilmiştir. Disiplinler arası nitelik taşıyan terimler; iletişim, göstergebilim, beyin ve bellek araştırmaları, ölçme ve değerlendirme, bilgi felsefesi, gelişim ve öğrenme psikolojisi, öğretim ilke ve yöntemleri, metindilbilim, edebiyat, dil bilgisi ve dilbilimi alanlarından tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında, dil eğitimiyle doğrudan ilgili alanlardan tespit edilen terim sayısı 182'dir. Bu kategoride en fazla terime sahip olan çalışma alanı, konuşma eğitimidir. Çalışma kapsamında, yardımcı alanlardan derlenen terim sayısı 295'tir. Bu kategoride en fazla terim, Öğretim İlke Yöntemleri ile Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi alanlarını birleştiren Genel Kavramlar (76) başlığı altında tespit edilmiştir. Literatürdeki terim kategorileri ve dağılım oranları göz önüne alındığında, dil eğitimi alanının disiplinler arası bir çalışma alanı olduğu söylenebilirÖğe Dil eğitiminin dil bilimsel temelleri : Ferdinand de Saussure'ün genel dilbilim kuramında dil eğitimiyle ilgili bulgular(2012) Onan, BilginerBu çalışmada, Ferdinand De Saussure'ün Genel Dilbilim Kuramı'nda ele aldığı ve temellerini oluşturduğu yapısal dil biliminin dil öğretimine katkıları üzerinde durulmuştur. Çalışma çerçevesinde öncelikle, ilk dönemlerden başlayarak 19. yüzyıl başlarına kadar dil çalışmalarının tarihî gelişimiyle ilgili genel bilgilere yer verilmiştir. Tarihî süreç analizinde, Eski ve Orta Dönem'de yapılan ve günümüz bakış açısıyla önem taşıyan çalışmalar ele alınmıştır. Ardından, Yapısal Dil Bilimi'nin kurucusu Ferdinand De Saussure ve Genel Dilbilim Kuramı hakkındaki açıklamalar yer almaktadır. Çalışmanın asıl bölümünü oluşturan, Genel Dilbilim Kuramı'nın dil eğitimine getirdiği yenilikler çerçevesinde, dil eğitiminin temel gerekçesini oluşturan dilin uzlaşımsal niteliği ve dizge kavramları üzerinde durulmuştur. Bu açıklamaların ardından, sözlü dile öncelik verilmesi, yazı dili ile sözlü dilin karşılaştırılması, dil ve söz karşıtlığı, töz ve biçim, anlam ve değer, dizisel ve dizimsel ilişkiler gibi konular üzerinde de durulmuştur. Genel Dilbilim Kuramı'nda ayrıntılı bir şekilde analiz edilen bu hususların, dil eğitimine teorik anlamda yeni bakış açıları kazandırdığı düşünülmektedir. Saussure'ün, kendisinden önceki dönemleri çok iyi analiz ederek geliştirdiği kuramında yer verdiği bu hususlar, her ne kadar dil olgusunu betimlemeye yönelik olsa da, geri planda dil öğretimine yaptığı katkılar inkâr edilemez. Kısaca bu çalışmada, yapısalcı dil bilim anlayışı dil öğretimi açısından değerlendirilmiştir.Öğe The Effect Of Animated Films On The Epistemological Development Of Child(2022) Hakkoymaz, Sakine; Onan, BilginerThis study aimed to explore the effects of information types in animated films on 6th-grade middle school students' learning skills. The study was carried out with 70 volunteer students who attended a public middle school in a village in Oğuzeli district of Gaziantep in the 2019-2020 academic year. The participant 6th-graders were from low socio-economic families. The study was designed in an embedded pattern, which was one of the mixed-method approaches. There were 24 students in the experimental group in which animated movies were watched, 23 students in the placebo group where children's films were watched, and 23 in the control group where Turkish lessons were taught without films. The qualitative data about student and researcher experiences were included in the experimental process. The quantitative data were analyzed using a pre-test, post-test, and follow-up test and case study methodologies. The study adopted a 3x3 quasi-experimental design, including experimental, control, and placebo groups. The quantitative data were collected with an Information Types Assessment Tool (ITAT), developed by the researcher and verified by expert opinion. The qualitative data were collected with The Assessment Form for the Information Types (AFIT), a semi-structured interview form, and student and researcher diary. The experimental process lasted for 12 weeks, including the pre-test and post-tests. The follow-up test was conducted at the end of the experimental process and six weeks after the post-test. The research results indicated a significant difference in posttest scores of those who watched the animated movie. There was also a statistically significant difference in favor of the experimental group in the post-tests. It was concluded that animated films had a meaningful and permanent effect on students' learning information types. Besides, following the data related to student diaries and interviews revealed that the experimental group students could permanently learn the types of information through animated films and enjoyed such lessonsÖğe Eklemeli dil yapısının Türkçe öğretiminde oluşturduğu bilişsel (Kognitif) zeminler(2009) Onan, Bilginerİnsanoglu çevresini ana diliyle algılar ve yorumlar. Her dil, kendisine özgü yapılardan süzülmüs kurallar silsilesiyle anlama ve anlatma süreçlerini gerçeklestirir. Bu iki sürecin içerdigi temel dil becerileri açısından, ögrencilerin ana dillerini dogru bir sekilde kullanabilecek düzeye getirilmesi, Türkçe egitiminin temel hedeflerinden biridir. Bu hedefe ulasmada hareket noktası Türkçe olmalıdır. Türkçeyi kaynasık dillerden ayıran en temel özelliklerden biri, eklemeli dil yapısıdır. Bu yapı özelligi, farklı çalısma alanlarındaki verilerle karsılastırıldıgında, Türkçenin ana dili olarak ögretimi sürecine önemli açılımlar sunmaktadır. Ana dili egitiminde, dilin yapısal karakterinden de yararlanılması gerektigi düsüncesinden hareketle, bu çalısmada, Türkçenin ana dili olarak ögretilmesi sürecinde eklemeli dil yapısının olusturdugu bilissel zeminler, disiplinler arası bir bakıs açısıyla tespit edilmistir. Türkçede, eklemeli yapıyı olusturan yapım ve çekim ekleri, sahip oldukları yapısal özellikler açısından ayrı ayrı ele alınmıs; tespit edilen bu özellikler, ana dili egitimiyle ilgili temel kavramlardan yola çıkılarak degerlendirilmistir.Öğe İlköğretim ikinci kademe Türkçe ders kitaplarında uzak bağdaştırma kullanımı üzerine bir araştırma(2012) Onan, Bilginer; Tokdemir, NazlıBu çalışmada, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan metinlerde, öğrencilerin soyut düşünme becerilerini geliştirmede temel ölçütlerden biri olan uzak bağdaştırmaların sınıf düzeylerine göre dağılım oranları tespit edilmiş, elde edilen bulgular, belirlenen ölçütler çerçevesinde bir karşılaştırmaya tabi tutulmuştur. Çalışmanın amacı, soyut düşünme becerisini geliştirmede bir ölçüt kabul edilen uzak bağdaştırma kullanımlarının metinlerdeki dağılım oranlarını tespit ederek, öğrencilerin soyut düşünme becerilerini geliştirmede ne kadar etkili olduklarını ortaya koymaktır. Çalışmanın evrenini, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları ilköğretim 6,7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitapları oluşturmaktadır. Örneklem, ders kitaplarındaki temalarda yer alan 56 okuma metninden meydana gelmektedir.Çalışmanın birinci bölümünde, ders kitaplarındaki metinlerin taşıması gereken nitelikler içerik, konu, dil ve anlatım yönünden ele alınmıştır. Dil ve anlatım yönünden metinlerin taşıması gereken nitelikler değerlendirilirken semantik bir kavram olan bağdaştırmalar üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, bağdaştırma kullanımı ve soyut düşünme arasındaki ilişki ele alınmıştır. Üçüncü bölümde 6,7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerde uzak bağdaştırmaların dağılım oranları tespit edilmiştir. Çalışmanın dördüncü bölümünde, sınıf düzeylerine göre dağılım oranları tespit edilen uzak bağdaştırmalar metin türleri, sınıf düzeyleri, temalar ve metinler arası ölçütler çerçevesinde bir karşılaştırmaya tabi tutulmuştur. Sonuç olarak, uzak bağdaştırmaların sınıf düzeylerine göre dağılım oranlarında bir düzensizlik olduğu tespit edilmiştir.Öğe Metaungilustic units and paralunguistic indicators used in language teaching(2015) Onan, BilginerDil ötesi birimlerin ve dil dışı göstergelerin dil öğretimindeki işlevlerini tespit etmeyi amaçlayan bu çalışma, dört ana bölümden meydana gelmektedir. Kuramsal çerçevenin yer aldığı birinci bölümde, dil ötesi birim ve dil dışı gösterge kavramlarına yer verilmiştir. Dil ötesi birim ve dil dışı gösterge kavramlarını dil birimlerinden ayıran özellikler üzerinde durulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde, dil dışı gösterge olarak tanımlanan görsel göstergelerin dil öğretimindeki işlevleri incelenmiştir. Dil ötesi birimlerin dil öğretimindeki işlevlerinin analiz edildiği üçüncü bölümde, dilbilim ötesi veya dil ötesi birim olarak tanımlanan vurgu, ezgi, ton, hız ve durak gibi bürün olgularına yer verilmiştir. Çalışmanın dördüncü ve son bölümünde, dil ötesi birimlerin ve dil dışı göstergelerin Türkçe programlarındaki yerini tespit etmek amacıyla, birinci ve ikinci kademe Türkçe programlarındaki kazanımlar analiz edilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda, ikinci kademe Türkçe programındaki kazanımların başta konuşma öğrenme alanı olmak üzere yazma, okuma ve dinleme öğrenme alanlarında daha da geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Öğe Ortaokul öğrencilerinin okuduğu kitaplarda yer alan değerlerin tespit ve incelenmesi(2023) Yıldırım, İlker Ozan; Onan, BilginerBu çalışmanın temel amacı, ortaokul sınıflarında okutulan kitaplarda yer alan değer aktarımı unsurlarını belirlemek ve incelemektir. Bu amaç doğrultusunda Balıkesir, Sivas, Kilis ve Konya illerinden seçilen 10 ortaokuldan kitaplık listeleri elde edilmiştir. Ortak olan kitaplardan 25 yerli ve 25 yabancı eser, değer aktarımı açısından incelenmek üzere seçilmiştir. Seçilen kitapların değer aktarımı özelliklerini incelemek için tarama modeli tercih edilmiştir. Kitapların incelenmesi sürecinde doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Bu süreçte araştırmacı tarafından geliştirilen \"Değer Aktarımı Değerlendirme Formu\" (DADF) kullanılmıştır. Formun oluşturulmasında, 2019 Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan kök değerler dikkate alınmıştır. Kitaplar, belirtilen on kök değer açısından incelenmiştir. Eserler içinde hangi değer ifadesinin hangi sayfada yer aldığı, değer aktarımının nasıl ifade edildiği kaydedilmiş ve bulgularla birlikte paylaşılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, incelenen yerli ve yabancı eserlerde en sık geçen değerin sevgi olduğu, en az geçen değerin ise adalet olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, yerli eserlerin saygı ve vatanseverlik değerlerine yabancı eserlere göre daha fazla yer verdiği belirlenmiştir.Öğe Söz varlığı terminolojisi üzerine bir analiz çalışması(2016) Onan, BilginerAna dili öğretiminde söz varlığı terminolojisinin ele alındığı bu çalışmada, ana dili öğretimi literatüründen derlenen ve bu alandaki akademik çalışmalarda kullanım sıklığının yüksek olması gerektiği düşünülen 25 kavram üzerinde durulmuştur. Çalışma kapsamında, ana dili öğretiminde söz varlığı alanını eğitimsel alanda aktif kılabilecek ve bu bağlamda ortak bir terminoloji dili oluşturmada hareket noktaları olarak kabul edilmesi gereken "Kelime, Kavram, Terim, Kelime Hazinesi, Derlem, Kelime Ailesi, Kavram Alanı (Dil Alanı), Kelime Kalitesi, Kelime Sıklığı, Kelime Yaygınlığı, Kelime Türü, Alıcı Kelime Hazinesi, Üretici Kelime Hazinesi, Derinlik, Genişlik, Ağırlık, Anlam Alanı, Anlam Değeri, Alt Anlamlılık, Kronem Farkı, Sözlüksel Alan, Zihinsel Sözlük, Sözlükbirim, Biçimbirim" kavramları üzerinde durulmuştur. Yukarıda sıralanan terimler, Türkçenin ana dili olarak öğretiminde ve söz varlığı çalışmalarındaki işlevleri çerçevesinde ele alınmıştır. Söz varlığı üzerine yapılan araştırmalardan elde edilen verilerin ana dili öğretimi alanında aktif hâle getirilmesi için mevcut terminolojiden üst düzeyde yararlanılması gerektiği düşünülmektedir. Bu terimlerin ana dili öğretimi literatüründe yaygın olarak kullanılması, ortak terminolojinin geliştirilmesi açısından son derece önem taşımaktadır.Öğe Türk atasözlerinde dil farkındalığı ve işlevsel dil kullanımı(2011) Onan, BilginerBu çalışmada, Türk halk kültürünün anonim ürünlerinden biri olan atasözleri, ana dili eğitimi çerçevesinde, dil farkındalığı ve işlevsel dil kullanımı açısından analiz edilmiştir. Giriş bölümünde, atasözleri hakkında kuramsal bir bilgi zemini oluşturulduktan sonra çalışmamn temel kavramları olan dil farkındalığı ve işlevsel dil kullanımı hakkında bilgiler verilmiştir.. Çalışmanın birinci bölümünde, atasözlerinin temel dil becerileri açısından analizleri yer almaktadır. Bu bağlamda, konuşma, dinleme, yazma ve okuma kavramlarıyla ilgili olan sözler, literatür tarama yöntemiyle beş ayrı kaynaktan ayrı ayrı derlenmiş; yüzey yapı açısından benzer olanlar elenmiştir. Bu eleme sonucunda, sadece temel dil becerileriyle ilgili olan ve önemli bir kısmı konuşmanın kavram alanına giren İ926 adet atasözü tespit edilmiştir. Ardından, dille ilgili olan atasözleri ayrı ayrı konuşma, dinleme, okuma ve yazma öğrenme alanlarına göre tasnif edilmiş ve bu tasnifler çerçevesinde analizleri yapılmıştır. Yapılan analizlerde, atasözlerinde örtük olarak yer alan ana dili eğitimiyle ilgili kavramlara da yer verilmiştir. Böylelikle, atasözlerinin dil farkındalığı oluşturmadaki işlevleri de değerlendirilmiştir. Daha sonra, elde edilen veriler tablolaştırılarak yorumlanmıştır.Öğe Türkçe Dil Bilgisi Tutum Ölçeğinin (TDTÖ) Geliştirilmesi: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2021) Ömeroğlu, Ali Ferhat; Onan, BilginerBu araştırmada, ortaokul öğrencilerinin Türkçe dil bilgisine yönelik tutumlarını ölçecek nitelikte bir tutum ölçeğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu; açımlayıcı faktör analizi için 574, doğrulayıcı faktör analizi için 342 ortaokul öğrencisinden oluşmaktadır. Ölçeğin taslak formunda yer alan 41 maddenin ortaokul öğrencilerine uygulanmasından sonra açımlayıcı faktör analizi (AFA) yapılmıştır. Bu analiz ve uzman görüşüyle birlikte araçtan 18 madde atılarak toplam varyansın %58,96’sını açıklayan üç faktörlü bir form elde edilmiştir. Üç faktörlü yapının model uyumunu sınamak için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmış ve elde edilen sonuçlar (?²/sd=2,21; RMSEA= .06; CFI= .98; NNFI= .98; NFI= .97; GFI= .89; SRMR= .05) modelin uyum indekslerinin iyi düzeyde olduğunu göstermiştir. Araştırmada dil bilgisiyle ilgili yazılan maddelerden hareketle tespit edilen boyutlar; “Sevgi ve İlgi”, “Gereklilik” ve “Kaygı” olarak adlandırılmıştır. Bu yönüyle Likert tipi ölçek hazır hâle getirilmiştir. Ölçeğin güvenirlik hesaplamalarında Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı .93 olarak bulunmuştur. Aynı zamanda ölçeğin toplam maddeleri ile faktörlere ait maddeler arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson Korelasyon Katsayıları hesaplanmıştır. Bu analizler sonucunda elde edilen bulgular, 23 maddeden oluşan Türkçe Dil Bilgisi Tutum Ölçeğinin (TDTÖ) geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir.Öğe Türkçe dil yapılarının ana dili eğitimindeki işlevleriyle ilgili bazı tespitler(2009) Onan, BilginerDiller, kendilerine özgü yapılardan süzülmüş kurallar silsilesiyle anlama ve anlatma süreçlerini gerçekleştirmektedir. Bu iki sürecin içerdiği temel dil becerileri açısından, öğrencilerin ana dillerini doğru bir şekilde kullanabilecek düzeye getirilmesi, Türkçe eğitiminin temel hedeflerinden biridir. Bu hedefe ulaşmada hareket noktası Türkçe olmalıdır. Ana dili eğitiminde, dilin yapısal özelliklerinden yararlanılması gerektiği düşüncesinden hareketle, bu çalışmada, Türkçenin fonetik, morfolojik, semantik ve söz dizimi yapılarının ana dili eğitiminde oluşturduğu bilişsel zeminler tespit edilmiştir. Çalışma, Türkçe eğitiminin birinci ve ikinci kademesiyle sınırlandırılmıştır.Öğe Türkçe öğretmeni adaylarının yazılı anlatımlarında deyim kullanımı : Hatay ve Sivas örneği(2009) Onan, Bilginer; Baş, BayramKonusma ve yazma dilinde sözün etkili kılınabilmesi için kullanılabilecek dil malzemelerden biri olan deyimler; millî degerlerin birer göstergesi olarak kültürün tasınması ve aktarılmasında da rol oynarlar. Deyimler, bireylerin dil becerilerinin gelisimine dogrudan kaynaklık edebilecek dil malzemeleridir. Ana dilini anlama ve anlatma süreçlerinde etkili kullanabilme, deyim kullanımı ile de paralellik göstermektedir. $lkögretim ögrencileri için hazırlanan Türkçe Dersi Ögretim Programı’nda da deyimlerin kullanımına yönelik ayrıntılı açıklamalar yer almaktadır. Bu seviyede egitim gören bir ögrencinin özellikle sözlü ve yazılı aktarım sürecinde deyimlerden dogrudan yararlanabilmesi için, onu yetistiren ve yönlendiren ögretmenin de anlatma becerilerinde deyimleri söz varlıgına zengin sekilde yansıtabilme becerisine sahip olması gerekir. Bu arastırmanın amacı, Türkçe ögretmeni adaylarının, yazılı anlatımlarında hangi deyimleri ne ölçüde kullanabildiklerini tespit etmek ve bu dogrultuda yazılı anlatımlarını ne oranda etkili kılabildiklerini ortaya koyabilmektir. Arastırma Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde 3. sınıf seviyesinde bulunan Türkçe ögretmeni adaylarından 30’ar kisi üzerinde gerçeklestirilmistir. Adaylara öyküleyici, betimleyici, açıklayıcı ve tartısmacı tarzda, birer hafta ara ile dört kompozisyon yazdırılmıs ve bu veriler üzerinde deyim kullanımları tespit edilmistir. Arastırma neticesinde Türkçe ögretmeni adaylarının en çok deyim kullanımını tartısmacı anlatım tarzında tercih ettikleri görülmüstür.Öğe Türkçede örtülü anlam oluşturan unsurlar ve ana dili öğretimindeki işlevleri(2012) Onan, Bilginer; Tiryaki, Esra NurBu çalışmada, Türkçede örtülü anlam oluşturan unsurlar, ana dili öğretimindeki işlevleri çerçevesinde ele alınmıştır. Çalışma, içerik olarak iki ana bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde, Türkçede örtülü anlam oluşturan dokuz kavram üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda mecazlar, bağdaştırmalar / metafor, duygu değeri / çağrışımlar, aktarmalar, derin yapı yüzey yapı ayrımı gösteren cümleler, önvarsayım, sezdirimler, eksiltili anlatımlar, deyimler ve atasözleri örneklerle analiz edilmiştir. Bu kavramların, örtülü anlam oluşturma yönünden gerek nitelik gerekse kullanım açısından birbirlerinden farklı oldukları tespit edilmiştir. Özellikle uzak bağdaştırmalar, örtülü anlam oluşturan unsurların en tipik örnekleri olarak kabul edilebilir. Çalışmanın ikinci bölümünde, analiz edilen örtülü anlamlar ana dili öğretimindeki işlevleri çerçevesinde ele alınmıştır. Örtülü anlam oluşturan unsurun analizi ve dil eğitimindeki işlevleri aynı başlık altında değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda, örtülü anlamların öğrencilerin soyut düşünme, yaratıcı düşünme ve yaratıcı dil becerilerini geliştirmede, bilgi işleme sürecinde bilgiyi uzun süreli bellekte kalıcı hâle getirmede ve okuma / anlama sürecinde etkili oldukları tespit edilmiştir.