Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ortanca, İbrahim" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Eskişehir'de evsiz ölümleri ; 10 yıllık deneyim
    (2015) Çelikel, Adnan; Karbeyaz, Kenan; Düzer, Selma; Akkaya, Harun; Ortanca, İbrahim; Balcı, Yasemin
    Özet Amaç: Evsizlik tüm toplumlarda görülebilen önemli bir toplumsal sorundur. Evsizliğin nedenleri toplumlara göre değişiklikler göstermektedir. Bu çalışmada ülkemizin sosyoekonomik seviyesi yüksek ve bir öğrenci şehri olarak bilinen, Batı Anadolu'da bulunan Eskişehir'de evsiz ölümlerinin analizinin yapılması, verilerin sunulması ve literatürle karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 2004-2013 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde, Eskişehir'de otopsisi yapılan 3108 olgu retrospektif olarak tarandı. Otopsi tutanakları ve adli soruşturma değerlendirilerek evsiz ölümü olduğu belirlenen 34 olgu çalışma kapsamına alındı. Bulgular: Çalışma kapsamındaki 10 yıllık dönemde, adli nitelikli ölümlerin % 1,1'ini evsiz ölümlerinin oluşturduğu saptandı. Olguların en sık 40-50 yaş (% 38,2) grubunda olduğu ve % 91,2'sinin erkek olduğu belirlendi. % 61,8'inin doğal nedenlerden öldüğü belirlendi. Sonuç: Sonuç olarak, çalışmada elde edilen veriler, şehrimizde evsizliğin bir sorun olduğunu göstermektedir. Evsizlerin önemli bir kısmının önlenebilir veya tedavi edilebilir sebeplerden dolayı öldüğü saptanmıştır. Evsiz ölümlerin önlenebilmesi için evsizler kayıt altına alınmalı ve sağlık ve sosyal yaşamları desteklenmelidir. Evsiz ölümlerinde mutlaka soruşturma dosyası dikkatle incelenmeli, otopsi ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evlilik içi cinsel saldırı olgularını ruhsal bulgular olmadan tespit etmek mümkün mü ?
    (2017) Karbeyaz, Kenan; Çelikel, Adnan; Ortanca, İbrahim
    Amaç: Ülkemiz hukuk siteminde eşlerin birbirlerine karşı cinsel davranışlarının suç teşkil edip edemeyeceği hususu uzun yıllar tartışma konusu olmuştur. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu'nu ile eşe karşı cinsel saldırı suç olarak kabul edilmiştir. Ancak Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklik ile ruhsal değerlendirmenin geri plana itildiği düşünülmektedir. Bu çalışmada evlilik içi cinsel saldırı olguları değerlendirilmesi, ruhsal bulguların öneminin anlaşılması ve sunulması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: 2011-2016 yılları arasındaki 6 yıllık dönemde Eskişehir Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne müracaat eden, evlilik içi cinsel saldırı olguları çalışma kapsamına alındı. Ruhsal değerlendirme bulgularının önemi anlaşılmaya çalışıldı.Bulgular: 6 yılık dönemde 27 evlilik içi cinsel saldırı olgusu müracaat etmiştir. Mağdurların % 48,2'sinin 17-24 yaş grubunda olduğu, yalnızca 2 olgunun (% 7,4) yüksek öğrenim mezunu olduğu belirlendi. Kanun değişikliği sonrasında sadece 1 olgunun müracaat ettiği saptandı. Olguların yalnızca 9'unda (% 33,3) fizik veya genital muayene ile bulgu elde edildi Ruhsal değerlendirmeler sonucu olguların tümünde, cinsel saldırı ile ilişkili ruhsal bulgular saptandı. Ruhsal bulgular olmadan olguların 3' te 2'sinde herhangi bir delil saptanamayacağı ve dolayısıyla dava açılamayacağı tespit edildi. Sonuç: Ruhsal değerlendirme bulgularının olmadığı cinsel saldırı muayenesinin eksik olduğu saptanmıştır. Bu nedenle ilgili kanun maddesinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Ruhsal değerlendirme bulguları, cinsel saldırı için tanı koydurucu olarak kabul edilmeli ve kanun maddesinde açıkça belirtilmelidir. Tüm şehirlerde gerek çocuklar ve gerekse erişkinler için adli tıp ve psikiyatri uzmanlarının birlikte çalışabileceği birimler acilen kurulmalıdır
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Frontal lob sendromu ve adli psikiyatrik yönleri
    (Lut Tamam, 2020) Kokaçya, Mehmet Hanifi; Ortanca, İbrahim
    Frontal lob sendromu, genellikle travmatik ya da neoplastik bir frontal lob hasarı sonucu görülen kişilik değişikliği tablosudur. Lezyonun lokalizasyonu orbitomedial bölgede ise amnezi ve konfabulasyon (masallama), disinhibe kişilik değişiklikleri çocuksuluk, şakacı eğilim, seksüel dishinhibisyon, saldırganlık yelpazesinde bir kliniğe neden olur. Dorsolateral lezyonlar ise kararsızlık, apati ve yürütücü işlevlerin zayıfladığı bir tabloya yol açabilmektedir. Frontal lob sendromuna en sık yol açan neden, travmalar ve tümörler olup, serebrovasküler olaylar, nörodejeneratif hastalıklar, santral sinir sistemi enfeksiyonları ve bazı başka hastalıklarda da bu tablo görülebilmektedir. Hastanın kişiliğindeki dramatik değişiklikler, frontal lob sendromunudikkat çekici kılmakta, bu olgular, travma kökenliler çoğunlukta olmak üzere çeşitli davalarda adli tıbbi değerlendirmeye konu olabilmektedirler. Bu vakaların değerlendirildiği raporlarda söz konusu tablonun anatomik ve psikiyatrik komponentleri detayları ile irdelenmeli, dava dosyası da beraberinde incelenmek suretiyle görüş sunulmalıdır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hatay'da seri cinayetler : olgu serisi
    (2015) Ortanca, İbrahim; Demirkıran, Sümeyra; Çelikel, Adnan; Arslan, Mustafa
    Özet Türkiye'de seri cinayet olarak kabul edilen bir olgu sunumu bulunmamaktadır. Bu çalışmamızda, üç ayrı olayda, aynı kişi veya kişilerce öldürülen beş kişinin seri cinayet kapsamında sunulması ve literatür eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır. İlk olayda bir erkek, tenha bir alanda, araç içerisinde bir kadınla birlikteliği sırasında biri maskeli iki kişi tarafından ateşli silah ile öldürülmüştür. Ancak kadın serbest bırakılmıştır. İkinci ve üçüncü olaylar da benzer şekilde meydana gelmiş ve hem erkek hem de kadın olgular öldürülmüştür. Yapılan incelemelerde her üç olayda da aynı silahla, uzak atış mesafesinden ateş edildiği, ölümün tenha bir alanda, araç içerisinde meydana geldiği saptanmıştır. Ayrıca mağdurların evlilik dışı partnerleriyle cinsel birliktelikleri esnasında vuruldukları belirlenmiştir. Olgularımız, “birden fazla kurbanın aynı katil veya katiller tarafından farklı zaman ve olaylar sonucu öldürülmesi" olarak tanımlanan “seri cinayet” sınıfına girmektedir. Mağdurların ortak yönlerive zanlılara ait özellikler dikkate alındığında cinayetlerin "görev odaklı" veya “hayalci” olarak değerlendirilebileceği görüşündeyiz.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ülkemizdeki ve ABD Texas Eyaletindeki psikiyatri kliniğine istemsiz yatışlara dair mevzuat ve uygulamaların karşılaştırılması
    (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2017) Ortanca, İbrahim; Çelikel, Adnan
    Psikiyatri kliniklerine yapılan istemsiz yatış işlemi, uluslararası anlaşmalar ve anayasamız ile güvence altına alınmış, kişi özgürlüğünün tıbbi gerekçelerle kısıtlandığı bu nedenle, Psikiyatri uzmanlarının hukuk alanında yer aldıkları önemli bir Adli Tıbbi konudur. Psikiyatri kliniklerine istemsiz yatışların hangi şartlarda ve nasıl gerçekleşeceği her ülkenin kendi ulusal kanunları çerçevesinde belirlenmiş olup bazı ülkelerde bu konuyu da içeren hususi ruh sağlığı kanunları mevcuttur. Ülkemizde ruh sağlığı merkezlerine istemsiz yatışlar Türk Medeni Kanunundaki hükümlere dayanılarak uygulanmaktadır. Adli Tıp ve Psikiyatri çevrelerinin beklentisi, ülkemiz için hazırlanacak olan bir ruh sağlığı kanunu ile başkaca konularla birlikte istemsiz yatış işlemlerinin de daha düzenli ve dünya standartlarına uygun olmasıdır. Ülkemizde sunulan sağlık hizmetlerinin geliştirilmesinde izlememiz gereken yollardan biri de benzer konuların dünya genelinde nasıl ele alındığının incelenmesidir. Amerika Birleşik Devletleri'nde sağlık hizmetlerinde uzmanlaşma ülkemizden daha önce başlamış olup eyaletlere göre değişen ruh sağlığı ile ilgili kanunları mevcuttur. Bu tez mevcut durum ile ilgili tıbbi bir değerlendirme olmasının yanı sıra; çalışmanın amacı hastaların psikiyatri kliniklerine yapılan istemsiz yatışlarına dair ülkemizdeki uygulamalarla, ABD'nin Teksas Eyaletindeki istemsiz yatış uygulamalarının karşılaştırılması, ülkemiz için uygun sistemlerin ve hazırlığı devam eden kanun tasarısı taslağına yönelik önerilerinin tartışılmasıdır. Bu amaçla iki ülkedeki mevcut uygulamalar incelenmiş ve konuda ile ilgili yapılan araştırmalar değerlendirilmiştir. Ülkemizdeki zorunlu yatışlara dair işleyiş Türk Medeni Kanunu 432. ve devamındaki maddelere göre yapılmakta, kişilerin topluma ve kendilerine karşı tehlikelilikleri değerlendirilerek psikiyatri hekimlerince önce sağlık kuruluşlarına yatışları yapılmakta ardından kişinin kısıtlanmasına dair mahkeme kararı alınmaktadır. ABD Teksas Eyaleti'inde bir hastanın psikiyatri kliniğine istemi dışında yatırılma işlemleri Ruh Sağlığı Kanunu ile düzenlenmiştir. Buna göre şahıs hakkında kolluk kuvveti tarafından ruh hastalığı nedeniyle şahsın kendisi veya başkalarına zarar vermesinin kaçınılmaz olduğunu düşündürecek davranışlar gözlemlendiğinde kişi acil gözetim altına alınmaktadır. Aynı gözlem bir sivil tarafından yapılır ve mahkemeye başvurulur ise aynı yönde mahkeme kararı da alınabilmektedir. Her iki durum devamında da psikiyatri hekimi acil gözetim, istemsiz yatış için getirilen şahsın ruh hastalığı nedeniyle kendisi veya başkalarına zarar verme ihtimalinin kaçınılmaz olduğuna karar verdiği takdirde yatış yapılar. Yatış sonrasında şahıs tekrar değerlendirilir ve yatışın devamı için hekim raporu ile birlikte mahkeme kararı alınır. Sonuç olarak, ülkemizde ruh sağlığın korunması ve kaliteli ruh sağlığı hizmetinin sağlanması için uluslararası standartlara uygun bir ruh sağlığı kanuna ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kanunun hazırlanmasında dünyadaki örneklerinde yararlanılmalı, ulusal ve uluslararası uzmanların görüşlerine başvurulmalıdır. Ayrıca, eş zamanlı olarak ruh sağlığı hizmetleri sunumunda nitelikli personel ve yatak sayısı artırılarak geliştirilmesi sağlanmalıdır. Adli Tıp ve Psikiyatri uzmanları ile diğer ruh sağlığı çalışanlarının yanı sıra hukuk uygulayıcılarının hazırlık ve uygulama aşamasında konuya katılımları sağlanmalıdır.

| Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim