Yazar "Parlakay, Oğuz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akdeniz Bölgesindeki devekuşu işletmelerinin mevcut durumu, ekonomik analizi ve işletmecilik sorunları(2006) Çopur, Gülşen; Dağıstan, Erdal; Parlakay, OğuzBu çalışmada; Türkiye'de yaklaşık on yıllık bir geçmişe sahip olan devekuşu yetiştiriciliğinin Akdeniz bölgesindeki mevcut durumu ile ilgili yetiştiricilik bilgileri ve ekonomik analizi yapılmıştır. Yetiştiricilik ile ilgili analiz kapsamında; bakım- besleme işletmecinin özellikleri, yem kullanım durumu, döllülük oranı, kuluçka randımanı gibi bazı verim ölçütleri, hastalık ve zararlılar gibi sağlıkla ilgili işletmecilik sorunları yer alırken, ekonomik analiz kapsamında; pazarlama sorunları, üretim masrafları ve karlılık analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre işletmeler ortalamasında, işletmelerde bulunan ortalama toplam devekuşu sayısı 71.65 adet, döllülük oranı %78, kuluçka randımanı %63'tür. Ortalama rantabilite değeri %-5.9 olup, küçük ve orta ölçekli işletmelerde devekuşu yetiştiriciliği bu koşullarda ekonomik bir faaliyet değildir. Ancak, bu faaliyet büyük işletmelerde ekonomik olabilir. Çünkü büyük işletmelerde (11 ve üzeri sayıda ergin hayvana sahip işletmeler) ortalama rantabilite %22.2'dir.Öğe Econometric analysis of effects of nitrogenous fertilizer usage on tomato yield in Tokat, Turkey(2017) Gözener, Bilge; Parlakay, OğuzThis study aims to investigate the effects of nitrogen fertilizer application on tomato yield by using econometric models. The data obtained by questionnaire from 53 farmers who produce tomatoes in Tokat province constitute the main material of the study. The Simple Random Sampling Method was used to determine the sample size with a 90% confidence interval and 10% margin of error. Nine models were tried to determine the best model to explain the effect of nitrogenous fertilizer usage in tomato cultivation. The data in the models were used to calculate the growers’ optimal fertilizer amount of use (physical optimum and economical optimum values were calculated) and the results were compared to the ones suggested by the experts. As a result, through the statistical studies, quadratic model was found to be the most suitable one. It has been determined that tomato farmers use less (10.54 kg da-1 ) or excess (23.48 kg da-1 ) N fertilizer than the level at which economic optimum is achieved.Öğe Hatay ilinin sosyo-ekonomik ve tarımsal yapısı(2004) Dağıstan, Erdal; Camcı, Ömer; Parlakay, OğuzBu çalışmada Türkiye için, özellikle tarımsal açıdan önemli bir yeri olan Hatay ilinin sosyo-ekonomik ve tarımsal yapısı incelenmiştir. Ayrıca, ekonomik gelişmişlik düzeyinin daha net ortaya konulması için göstergeler, Türkiye ortalamaları ile karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Hatay ili;toplam nüfusun %1,9'u, milli gelirin %1,5'i, ihracatın %1,9'u, ithalatın %2,8'ine sahiptir. İlde, 42.395 adet tarımsal işletmesi faaliyet göstermekte olup ortalama işletme büyüklüğü 33,2 dekardır. Özellikle sebzecilik ve hayvansal üretimde örgütlenme, kalite, ve üretimde istikrara bağlı önemli pazarlama sorunları yaşanmaktadır. Üreticilerin örgütlenmesi, ihracat olanaklarının artırılması ve bürokrasinin azaltılması bu sorunlarmın aşılmasında önemli katkılar sağlayacaktır.Öğe Inward processing regime promotion system in vegetable oil industry : a case study of Turkey(2017) Duru, Sinan; Konuşkan Bozdoğan, Dilşat; Parlakay, OğuzBu çalışma, bitkisel yağ üretimi ve dış ticareti yapan işletmelerde dâhilde işleme rejiminin uygulanabilirliği ve etkilerinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla 26 bitkisel yağ işletmesine yüz yüze ve/veya posta yoluyla anket uygulanmıştır. Anket çalışmasının yanında yağlı tohum ve bitkisel yağlara ait üretim, ihracat ve ithalat verileri yardımcı veri olarak kullanılmıştır. Verilerin analizinde frekans tabloları, yüzde oranlar kullanılmıştır. Ayrıca sektörün güçlü ve zayıf yönleri ile sektördeki fırsat ve tehditlerin belirlenmesi amacıyla GZFT analizi ve bazı değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla korelasyon analizi kullanılmıştır. Ankete katılan 25 işletmenin (%96) dâhilde işleme rejiminden faydalandığı belirlenmiştir. Dâhilde işleme rejiminin uygulanmasıyla birlikte işletmelerin hammaddeyi kolay ve ucuz temin eder olduğu, kapasite kullanım oranının arttığı, pazar payı ve ihracat değerlerinin arttığı belirlenmiştir. Ayrıca, bitkisel yağ sanayindeki önemli gider kalemlerinden biri hammadde olup, en önemli sorunların hammaddenin kalite ve miktarındaki yetersizlik ve girdi fiyatlarındaki yükseklik olduğu tespit edilmiştir.Öğe Süt sığırcılığı yapan işletmelerin ekonomik analizi : Hatay ili örneği(2015) Semerci, Arif; Parlakay, Oğuz; Çelik, Ahmet DuranBu çalışmada Hatay ilinde faaliyet gösteren süt sığırcılığı işletmelerinin ekonomik yönden değerlendirilmesi yapılmıştır. Araştırmada kullanılan veriler, tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemi ile belirlenen 24 yerleşim birimindeki 141 süt sığırcılığı işletmesinden elde edilmiştir. İşletmelerde süt sığırcılığı şubesinin varlıkları toplamı (aktif sermaye) 11366985 TL olup, hayvan sermayesinin payı %56.18’dir. İşletmelerde ortalama sığır sayısı 11.04 baş, inek sayısı ise 4.87 baştır. İşletmelerde ortalama süt üretimi yaklaşık olarak 27.4 tondur. Sağmal ineklerde ortalama süt verimi 18.73 lt/baş olarak tespit edilmiştir. Süt sığırcılığı faaliyetinde değişen masraflar toplamı 2.3 milyon TL, sabit masraflar ise 1.3 milyon TL olarak belirlenmiştir. Değişen masraflar içinde yem giderlerinin payı ise %80’dir. Araştırma sonucunda süt sığırcılığı faaliyet dalının gayri safi üretim değeri 4.4 milyon TL olarak hesaplanmıştır. Bu değerin %83’ü süt ve süt ürünlerinde oluşmaktadır. İşletme başına elde edilen brüt kar 9500 TL, net kar ise 355 TL’dir. Çalışmada süt maliyeti 0.94 TL/lt olarak hesaplanmıştır. 2013 yılında işletmelerin süt satış fiyatı ortalaması ise 1 TL/lt olmuştur. 141 işletmede üretilen toplam 3860 ton süt ve bu süt üretimi için yapılan masraflar dikkate alındığında, süt üreticisinin mutlak kârı 0.06 TL/lt olarak hesaplanmıştır. İşletmelerin süt üretim faaliyetlerine ilişkin ekonomik rantabilitesi %7.62, mali rantabilitesi ise %6.05 olarak hesaplanmıştır. Araştırma sonuçları, incelenen işletmelerde süt sığırcılığı faaliyetlerinin daha yüksek kar düzeyinde yapılabilmesi öncelikli olarak üreticilerin girdi temini ve süt pazarlaması konusunda hizmet veren örgütlere üye olmaları gerektiğini ortaya koymuştur.Öğe Tüketicilerin tavuk eti satın alma ve tüketim tercihlerinin belirlenmesi: Hatay ili örneği(2022) Parlakay, Oğuz; Uçar, Faris; Ateş, Merve; Gönül, Elif; Şukuf, Muhammed EnesAmaç: Bu çalışma tüketicilerin tavuk eti satın alma ve tüketim tercihlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntemler ve sonuçlar: Bu kapsamda, Hatay ilinde düşük, orta ve yüksek gelir grubundan 392 tüketiciyle yapılan anketle elde edilen veriler çalışmanın ana materyalini oluşturmaktadır. Çalışma Türkiye İstatistik Kurumu ve Yumurta Üreticileri Merkez Birliğinden elde edilen istatistiki veriler ve önceden yapılan konu ile ilgili çalışmalarla desteklenmiştir. Verilerin analizinde, frekans tabloları oluşturularak yüzde hesaplamalarından faydalanılmıştır. Ayrıca, tüketicilerin gelir düzeyleri ile bazı sosyo-ekonomik değişkenler arasındaki ilişkiler incelenirken Ki-kare (?2) bağımsızlık testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; Hatay ilinde kişi başı tüketilen tavuk eti miktarı yıllık ortalama 14.18 kg’dır. Tüketicilerin yarısından fazlası tavuk etini o anki ihtiyaca göre yani tavuk etini evde muhafaza etmeden ihtiyaç duyduğunda satın almaktadır. Tüketicilerin tavuk eti tercihinde; ürünün tazeliği, imal tarihi ve kalitesi önemli yer tutarken damak zevkine uygunluk, ürünün fiyatı, ambalajı, üretici firma ve ürün reklamı tüketicilerin dikkat ettiği diğer önemli faktörlerdir. Tavuk eti satıcılarının talep miktarlarını göz önünde bulundurarak ürün arzı sağlamaları ve soğuk zinciri koruyarak ürünü sunmaları satıcılar açısından ürüne olan talebi artıracak bir öneri olabilir.Genel yorum: Ankete katılan tüketicilerin genç, eğitimli, hanesinde çekirdek aile sayılabilecek kadar birey sayısına sahip tüketicilerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Elde edilen bulgulardan Hatay ilinde tercihlerini yaparken ne istediğini bilen bilinçli bir tüketici profili vardır. Çalışmanın önemi ve etkisi: İletişim araçlarının yaygınlaştığı, bilgiye ulaşımın kolay olduğu ve e-ticaretin kullanımının arttığı günümüz dünyasında tüketici tercihlerinin bilinmesi üretici ve pazarlayıcılar açısından önem arz etmektedir. Bu yönüyle tüketici tercihlerini ortaya koyan ve yol gösteren bir çalışma niteliği taşımaktadır. Bilimsel bilgi birikimi açısından literatüre eklenecek yeni bir çalışma olması nedeniyle de önem taşımaktadır.Öğe Tüketicilerin yumurta tüketim tercihlerinin belirlenmesi : Uşak ili örneği(2017) Parlakay, Oğuz; Arslan Duru, Asuman; Akın, YükselYumurta, her gelir düzeyinden insanın kolayca temin edebileceği bir üründür. Bu çalışma tüketicilerin yumurta tüketim tercihlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda, Uşak ilinde farklı gelir grubundan 384 tüketiciyle yapılan anketle elde edilen birincil veriler çalışmanın ana materyalini oluşturmaktadır. Tüketicilerin gelir düzeyleri ile bazı değişkenler arasındaki ilişkiler incelenirken Ki-kare (?2) bağımsızlık testi kullanılmıştır. Sonuçlara göre; Uşak ilinde tüketilen yumurta miktarı Türkiye ortalamasının altındadır. Tüketicilerin büyük bir kısmı çiftlik yumurtası tercih etmektedir. Tükettikleri yumurtanın ağırlığı 53-72 gr arasında değişmektedir. Yumurta tüketim tercihinde kalite, fiyat ve damak zevki, imal tarihi, üretici firma, ambalaj ve reklam önemli faktörlerdir. Ayrıca tüketicilerin önemli bir kısmı kafes dışında gezen tavuklardan elde edilen yumurtaları almak için ek ödeme yapmaya gönüllüdür.Öğe Türkiye’de iklim değişikliğinin bal verimine etkisi: ARDL sınır testi yaklaşımı(2021) Duru, Sinan; Parlakay, OğuzAmaç: Tarımsal üretim, küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliği nedeniyle tehdit altındadır. Arıcılık, iklim değişikliğinden en çok etkilenen tarımsal faaliyetlerin başında gelmektedir. Bal üretiminin yanı sıra tozlaşmayı sağlayan bal arıları, iklim değişikliği nedeniyle tarımsal üretimi de olumsuz yönde etkileyebilmektedir.Yöntem ve Bulgular: Bu çalışmada, Türkiye’de 1970-2019 döneminde iklim değişikliğinin göstergeleri olan sıcaklık ve yağış ortalamaları ile karbon salınımına en çok neden olan CO? miktarının, bal verimine etkileri incelenmiştir. Araştırmada değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek için pearson korelasyon analizi; iklim değişikliğinin bal verimine etkisini belirlemek için ise zaman serisi analiz yöntemlerinden ARDL (Autoregressive Distributed Lag) modeli uygulanmıştır. Belirlenen modelde bal verimi ile ortalama sıcaklık negatif, ortalama yağış ve CO? salınımı pozitif ve anlamlı ilişki içerirken, uzun dönemde ise sadece CO? salınımı ile pozitif ve anlamlı ilişki tespit edilmiştir.Genel Yorum: Elde edilen bulgulara göre CO2 salınımı ve bal verimi arasında orta düzeyde; sıcaklık, ortalama yağış değişkenleri ile bal verimi arasında ise zayıf düzeyde bir ilişki bulunmaktadır.Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Türkiye’de son 50 yılda karbon salınımında (CO?) 8 kat, sıcaklık ortalamasında ise 1.2 ?C artış gözlenmiştir. Bu dönemde bal verimi %62’lik bir artış göstermesine karşın, son 20 yılda ise %6’lık bir azalma gözlenmiştir.Öğe Türkiye’de işlenmiş tarım ürünleri dış ticaretinde dâhilde işleme rejiminin etkilerinin trend analizi yöntemiyle incelenmesi(2017) Parlakay, Oğuz; Duru, Sinanİhracatı artırmak için geliştirilen politikaların uygulanmasında kullanılan araçlardan biri de Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) teşvik sistemidir. DİR sistemi, temelinde ithal girdi kullanılan işlem görmüş ürün ihracatını artırmaya yönelik bir sistemidir. Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olması ve Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği anlaşması yapması ihracatı teşvik mevzuatının AB mevzuatıyla uyumlu olması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda önceden uygulanan nakit teşvikler kaldırılarak faaliyetlerin desteklendiği DİR sisteminin uygulanmasına başlanmış ve Türkiye'de ihracatın artırılması için uygulanan en önemli teşvik sistemi olmuştur. Bu çalışma ile DİR teşvik sistemi uygulamasının başladığı 1996 yılından bu yana Türkiye'nin işlenmiş tarım ürünleri dış ticaretinin gelişimi incelenerek Trend Analizi yöntemiyle yakın gelecekteki seyri tahmin edilmiştir. Çalışmanın ana materyalini Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nden (FAO) alınan veriler oluşturmaktadır. Bununla birlikte konu ile ilgili yapılmış çalışmalardan faydalanılmıştır. Yöntem olarak zaman serileri analiz yöntemlerinden Trend analizi kullanılmıştır. Çalışma, işlenmiş tarım ürünlerinde DİR teşvik sisteminin uygulamasının ülke ihracatına dolayısıyla milli gelire katkılarını göstermesi açısından önemlidir. DİR sisteminin devam ettirilmesi işletmelerin atıl kapasitesini değerlendirebilmeleri ve işletmelere daha fazla kazanç sağlamaları için fırsat oluşturacaktırÖğe Yumurta tavukçuluğu işletmeleri : Hatay ili örneği(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2019) Çimrin, Tülay; Parlakay, Oğuz; Çopur Akpınar, Gülşen; Tapkı, Nuran; Yıldırım, HakanBu çalışma ile Hatay ilinde yumurta tavukçuluğunun durumu incelenmiştir. Çalışmanın ana materyalini Hatay ilinde üretim yapan 23 yumurta tavukçuluğu işletmesinden tam sayım yöntemiyle yüz yüze yapılan anketlerle elde edilen veriler oluşturmuştur. Elde edilen bulgulardan, üreticilerin yaş ortalaması 44 yıl olup, %75’inden fazlasının 1-5 yıl arası deneyime sahip olduğu belirlenmiştir. İşletmelerin kurulu kapasite ortalaması 4627 adet olup, yaklaşık yarısı (%47.83) işletme kapasitesinin tamamını kullanmaktadır. Ayrıca işletmelerin %73.91’i tek bir kümesten oluşmakta ve %86.96’sı kullandığı yemi satın alarak üretim yapmaktadır. İşletmelerin yarısından fazlası işgücü ihtiyacını işletme dışından karşılamaktadır. İşletmecilerin 2/3’si kullandığı yarkaları il dışından temin ederken, yarısından fazlası yerli genotip olan Atak-S ırkını tercih etmektedir. Kalifiye işçi yetersizliği, yem ve yem hammadde fiyatlarının yüksek olması, yumurta satış fiyatlarının düşük olması, fiyat istikrarsızlığı, yarka temin etme güçlüğü ve üreticiler arasında birlik olmaması bölgedeki işletmelerin temel sorunlarıdır. Bu sorunları çözmek için yetiştiricilerin yem, yarka ve pazarlamaya yönelik sorunları ele alması gerekmektedir.Öğe Ziraat Fakültesi akademisyenlerinin ekolojik ayak izinin belirlenmesi : Mustafa Kemal Üniversitesi örneği(2017) Eren, Ömer; Parlakay, Oğuz; Hilal, Murat; Bozhüyük, BurcuBu çalışmada, Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi akademisyenlerinin bilinç ve tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak ekolojik ayak izleri hesaplanmış ve değerlendirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak web-tabanlı "Ekolojik Ayak İzi Hesaplama Anketi" kullanılmıştır. Verilerin toplanması aşamasında tam sayım yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda, 91akademisyene anket uygulanmıştır. Verilerin analizinde; ortalama, standart sapma gibi betimsel istatistikler kullanılmıştır. Hesaplamalar sonucunda, akademisyenlerin ekolojik ayak izi ortalaması 3.08 kha ve karbon ayak izi ortalaması 14.31 ton olarak saptanmıştır. Bu sonuçlara göre sürdürülebilir bir yaşam için Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi akademisyenlerine en az 3.08 dünya gerekmektedir.Öğe Ziraat fakültesi öğrencilerinin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik tutumlarının belirlenmesi: Mustafa Kemal Üniversitesi örneği(2017) Eren, Ömer; Parlakay, Oğuz; Saylam, Merve; Emen, Ahmet BedeiBu araştırma, Ziraat Fakültesi öğrencilerinin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik tutumlarını ve çevre problemlerine karşı duyarlılıklarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencilerinden elde edilen veriler araştırmanın ana materyalini oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket formları kullanılmıştır. Anket toplam 261 Ziraat Fakültesi öğrencisine uygulanmıştır. Sosyo-demografik yapı incelenirken yüzde oranlar ve frekans tablolarından faydalanılmıştır. Öğrencilerin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik tutumları ve çevre duyarlılıklarını belirlemek amacıyla 5’li ve 7’li Likert tipi ölçek kullanılmıştır. Anket formunda likert ölçeği kullanılan sorular, güvenilirlik analizine tabii tutulmuştur. Verilerin analizinde yüzde oranlar, ortalama puanlar ve standart sapmalar hesaplanarak tablolarda özetlenmiştir. Ayrıca Likert ölçeğindeki sorulara verilen cevaplar arasında anlamlı bir uyum olup olmadığı ki -kare uygunluk testine tabi tutularak değerlendirilmiştir. Anketlerin değerlendirilmesi sonucunda, Öğrencilerin yenilenebilir enerji kaynakları hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları belirlenmiştir. Öyle ki, jeotermal, hidrolik ve biyokütle enerjisinin yenilenebilir enerji olarak bilenlerin oranı düşüktür. Bununla birlikte, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için devletin vergi indirimi yapmasını kesinlikle destekledikleri, insan faaliyetlerinin küresel ısınma üzerinde önemli bir etkisi olduğu, küresel ısınmanın gelecekteki refahı için önemli bir risk oluşturduğu ve çevresel problemlerin olumsuz etkisinin özellikle insan üzerinde olduğu düşüncelerine sahip oldukları tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, Ziraat Fakültelerinde yenilenebilir enerji kaynakları eğitimine yönelik önerilerde bulunulmuştur.