Yazar "Türk, Hüseyin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alevilikte yola giriş geleneklerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi(2011) Türk, Hüseyin; Çapar, MustafaDine/yola giriş ritüeli, aynı zamanda bilinçli bir kültürleme örneği olarak da değerlendirilebilir. Kültürleme, insanın çocuk veya ergin olarak kendi kültüründe etkinlik kazanması ve eğitim süreci sırasında karşılaştığı bilinçli ve bilinç dışı şartlandırmalar olarak tanımlanmaktadır. Kültürleme sürecinde bireye erken yaşlarda bilinçli olarak öğretilen bilgiler, çocuğun gelecek yaşamında derin ve kalıcı etkiler oluşturabilmektedir. Yola giriş ritüelleri sonrasında çocuk, yeni bir statüyle topluma dönüş yapmaktadır. O, artık ergin bir Alevi birey olarak kabul edilmekte ve hatta dinî ritüellere katılabilmektedir. Bu özellikleri bakımından amcalık geleneği yaşayan çoğu ilkel toplulukta da varlığını sürdüren erginleme ritüellerine benzetilebilir. Dine/yola giriş törenleri, bir topluluğu birbirine bağlayan toplumsal değer ve fonksiyonlarının yanı sıra, inancın sürekliliğinin sağlanması bakımından da oldukça önemlidir. Bu çalışmada, Alevilik-Bektaşilik ile Nusayrilikte gizli bilginin kuşaklar arasında aktarılmasını sağlayan yola giriş geleneği ve bu gelenekle ilgili olarak yapılan cem törenleri (toplu namaz) sosyal antropolojik bir yaklaşımla alan araştırması ve kaynak tarama biçiminde karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.Öğe Hatay'da iki dillilik ve iki dillilikten kaynaklanan dil karışması(2009) Cengiz, Koray; Türk, HüseyinHatay ilinde Türkçe ve Arapça, günlük konusma dilinde iki dilli bireyler tarafından etkin bir sekilde kullanılmaktadır. Ana dili Arapça olan iki dilli bireyler günlük iletisimlerinde konustukları bireylerin dilsel altyapısını da dikkate alarak iki dile ait ögeleri bir arada kullanarak farklı dil örüntüleri olusturmaktadırlar. Bu çalısma, Hatay ilinin farklı bölgelerinden seçilen iki dilli bireylerin konusmaları esnasında ortaya çıkan kelime ödünç alma (word-borrowing) ve dil karısması (interference) durumlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Çalısma esnasında yerli ve yabancı literatürden yararlanılmıs, katılımlı gözlem ve mülakat teknikleri kullanılmıs, daha önce yapılan benzer çalısmalar incelenmistir. Çalısma sonucunda, iki dilli bireylerin her iki dile ait konusmalarında karsı dilden yani Arapça ve Türkçeden kelimeleri ödünç almada ve kullanmada bir sakınca görmedikleri gözlenmistir. (ki dilli bireyler, dil bilgisel kurallara uygun olmamasına ragmen dilsel faydacılıgı tercih etmektedirler.Öğe Hatay'da müslüman hristiyan etkileşimi : St. Georges ya da Hızır kültü(2010) Türk, HüseyinAnadolu’ya Türklerin yerleşmesiyle birlikte başlayan İslamlaşma ve Türkleşme sürecinde, Müslüman Türklerle yerli Hıristiyan halk arasındaki karşılıklı dini etkileşimlerin en önemli örneklerinden biri de St. Georges (Aya Yorgi) kültüdür. Bugün de Müslüman ve Hıristiyanların birlikte yaşadığı bölgelerde bu dini etkileşim sonucunda St. Georges ve Hızır kültlerinin ne denli birbirlerine karıştıklarını gözlemlemek olasıdır. Anadolu’nun birçok bölgesinde olduğu gibi Hatay’da da Hızır kültü, Hıristiyan-Müslüman dini etkileşiminin gözler önüne serilmesi bakımından iyi bir örnek oluşturmaktadır. Hatay‘da Hıdrellez (ya da St. Georges Günü) Müslüman ve Hıristiyanlar tarafından birlikte kutlanmakta ve Hızır ve St. Georges hakkında benzer söylenceler anlatılmaktadır. Bu çalışmada Hatay’da St. Georges ya da Hızır kültü konusundaki dini etkileşim alan araştırmasından elde edilen örneklere dayanarak anlatılmış ve değerlendirilmiştir.Öğe Khezr belief in Nusairies(Ankara Haci Bayram Veli University, 2010) Türk, HüseyinNusayrîes or Arab Alawies living in Hatay region have somewhat more isolated and more secret way of life compared with other ethnic groups. Nusayrîes have so far maintained a closed social life rather than in "secrecy" , which they consider essential to sustain their traditions and beliefs. Nusayrî belief forms an esoteric Islamic section based on closed communal system and secrecy, where Hz. Ali is deified. The power of khezr belief, shrine practise and reincarnation faith are all functionally interdependent elements accompanied with hypoericy and gloss that constitute Nusayrî belief system. Carried out as a "field work", this study aims to provide information and to discuss therelation between the powerful Khezr belief and the perception od his identity in the Nusayrî belief.Öğe Nusayrilerde Hızır inancı(2010) Türk, HüseyinHatay bölgesinde yaşayan Nusayrîler (Arap Alevileri), diğer etnik gruplara göre, daha izole ve daha gizli bir örgütlenmeye sahiptirler. Geleneklerini ve inançlarını korumanın, yaşamlarını sürdürmenin bir yolu olarak gördükleri "gizliliği" ve kapalı cemaat yaşamını, tamamıyla bir korunma ve savunma mekanizması olarak bugüne kadar sürdürmüşlerdir. Nusayrîlik Hz. Ali'nin tanrılaştınlması, Hızır inancının, türbe inancının ve reenkarnasyon inancının güçlülüğü, tevil ve takiyye ile belirginleşen; kapalı cemaat örgütlenmesi ve gizlilik esasına dayanan, Bâtıni İslami bir mezheptir. Fonksiyonel olarak birbirine bağlı olan bu özelliklerin tümü Nusayri inanç sistemini oluşturmaktadır. Alan araştırması biçiminde yapılan bu çalışmada Hızır inancının güçlü olması ile Hızır'ın Nusayri inan cin dala kimlik algısı arasındaki ilişki konusunda alan araştırmasından elde edilen bilgiler verilmekte ve tartışılmaktadır.Öğe The religious interaction between christians and muslims in hatay: St. georges or khezr kult(2010) Türk, HüseyinIn Anatolia, Khezr and St. George are two personages identified with each other with respect to both their characteristic features and their functions. St. Georges (Aya Yorgi) cult is one of the most significant examples of mutual religious interactions between Muslim Turks and native Christian community during the process of Islamizing and Turkicizing beginning with the settlement of the Turks in Anatolia. Even today it is quite possible to observe how much St. Georges and Khezr cults have been mixed into each other as a result of this religious interaction in the regions where Muslims and Christians live together. The celebrations of Hi{dotless}drellez (or St. Georges'Day), celebrated by Muslims and Christians together, also set a good example pointing to Christian-Muslim interaction in Hatay. Although there are various perceptions about his identity, all ethnic groups in Hatay have the Khezr belief. In Hatay, the legend of "the killing of the dragon", known to be of St. Georges, is also attributed to Hi{dotless}di{dotless}r Bey, who is thought to be the same person as St. Georges, and told with some changes in the place. Thus, dwelling on the findings from our field researches, the main objective of this article has been determined as the examination of the aspects and dimensions of, as well as the reasons for, the religious interaction between Christians and Muslims on Khezr kult in Hatay.