Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Taş, Zeynel Abidin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ N/A ]
    Öğe
    Adult T-cell acute lymphoblastic leukemia; skin involvement: Case report
    (Turkiye Klinikleri, 2015) Şen, Tu?ba; Şen, Bilge Bülbül; Yaldiz, Mehmet; Rifaio?lu, Emine Nur; Ekiz, Özlem; Taş, Zeynel Abidin; Kaya, Hasan
    T-cell acute lymphoblastic leukemia (T-ALL), derived from precursor T cell, is a hematologic malignancy which spreads over the extramedullary organs. Skin metastasis of leukemia; leukemia cutis, rarely seen in T-cell leukemia, is infiltration of skin by malign leukemic cells. A thirty-three years old woman who diagnosed as T-ALL one year ago was consulted to our department for skin lesions. In dermatological examination, erythematous brownish nodules and tumors were observed on her face, body and extremities. The lesions were evaluated as T-ALL skin involvement according to histopathological investigation. Chemotherapy was initiated to the patient. After treatment, noduler and tumoral lesions became smaller. However, the patient died because of sepsis. In conclusion, T-ALL which is a malignant hematological disease characterized by bone marrow and internal organ involvement rarely metastases to the skin. Skin involvement of T-ALL indicates poor prognosis. We present this case who has widespread skin lesions because it is rarely seen.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Endometrium karsinomlarında matriks metalloproteinaz-7 ve ykl-40 ekspresyonları
    (Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2015) Taş, Zeynel Abidin; Yaldız, Mehmet; Özgür, Tümay
    Amaç: Endometrioid endometriyal karsinomda (EEK), MMP-7 ve YKL-40 ekspresyonunu ve prognostik faktörlerle ilişkisini araştırmak. Yöntem: Endometriyum karsinomu tanısı almış 50, endometriyal hiperplazili 27, normal siklik endometriyumlu 26 olguya ait blokların immünohistokimyasal olarak MMP-7 ve YKL-40 antikorları ile boyanma sonuçlarının saptanması ve bu sonucların diğer prognostik parametrelerle karşılaştırılarak istatistiksel olarak değerlendirilmesi. Bulgular: Endometrioid endometriyum karsinomlu 50 olgunun 9(%18)'unda MMP-7 ile boyanma saptanmadı. 13 (% 26) olguda skor 1, 12 (%24) olguda skor 2, 9 (%18) olguda skor 3, 5 (%10) olguda skor 4 boyanma izlendi. YKL-40 normal grupta 26 olgudan 15(%58)'inde pozitif, 11 (%42)' inde negatif, hiperplazi grubunda 27 olgudan 21(%78)'inde pozitif, 6 (%22)'sında negatif, tümör grubunda 50 olgudan 19 (%38)'unda pozitif, 31 (%62)' inde negatif boyanma görüldü. Sonuçlar: YKL-40 tümörde hiperplazi ve normal endometriyuma göre daha düşük oranda eksprese oldu. MMP-7 tümörde normal ve hipeplastik epitele göre daha yaygın boyandı. İncelenen klinikopatolojik parametrelerde YKL-40 ve MMP-7 boyanması açısından anlamlı farklılık gözlenmedi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Maksillada fibröz displazi : iki olgu sunumu
    (2015) Altan, Ahmet; Damlar, İbrahim; Kılıç, Soydan; Turgay, Berk; Taş, Zeynel Abidin
    Fibröz displazi genellikle çocuklarda ve ergenlerde görülen; kemiğin gelişimsel, yavaş büyüyen, fibroosseöz benign bir lezyonudur. Monostotik ve poliostotik olmak üzere iki klinik formu vardır. Lezyon içindeki kemik oluşumunda artışla birlikte 'buzlu cam' veya 'portakal kabuğu' olarak adlandırılan radyografik görüntü oluşur. Bu makalede klinik, radyografik ve histopatolojik bulgularla tanı konulmuş iki fibröz displazi olgusu sunulmuştur.19 yaşında erkek hasta, 3 aydan beri var olan sağ üst bölgede şişlik şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Klinik muayene sonucunda üst çene anterior bölgede vestübüle ekspansiyon gösteren asemptomatik bir lezyon tespit edildi. Lokal anestezi altında kontur düzeltmesi yapılarak fonksiyonel ve estetik sorunlar ortadan kaldırıldı.56 yaşındaki bayan hasta sağ maksillada şişlik şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Ağız içi muayenede sağ maksillada vestibüle ve palatinale ekspansiyon gösteren bir şişlik görüldü. İnsizyonel biyopsi sonucunda fibröz displazi tanısı konuldu. İleri yaştaki hastada, büyük boyutlardaki asemptomatik lezyonun aylık kontrollerle takip edilmesine karar verildi.Çene kemiklerinde fibröz displazi nadir görülen bir durumdur. Diğer benign ve malign kemik bozukluklardan ayırt edilmesi zor olabilir. Malign transformasyon son derece nadirdir ve daha çok poliostotik tipte görülür. Bu nedenle takibi önemlidir.
  • [ N/A ]
    Öğe
    Psoriasis vulgaris and lichen planus spectrum in our clinic with clinicopathologic correlation
    (2013) Özgür, Tümay; Do?ramaci, Asena Çi?dem; Atik, Esin; Hakverdi, Sibel; Yaldiz, Mehmet; Taş, Zeynel Abidin
    Skin biopsy has wide importance in daily dermatology practice. Psoriasis vulgaris and lichen planus are the basic lesions of the skin that are characterized by non-infectious erythematous, papulosquamous lesions that pathologists differentiate in routine laboratory examinations. Our aim is to analyse these lesions by pathologic and clinical findings in our institute with evaluating clinicopathologic correlation. Material and Methods: In our study 420 cases defined as erythematous, papulosquamous lesions and prediagnosed as psoriasis vulgaris and lichen planus by dermatologists and evaluated in pathology laboratory between 2004-2010 have been reviewed. Cases have been grouped according to the distribution of age, gender, localization of lesions, clinic prediagnose and pathologic diagnose. Results: The lesions comprised 14.3% of the total load of surgical pathology and 9.1% of total number of skin biopsies. The highest percentage was in the 41-50 year age group (18.8%) with a female predominance of 51.2%. The limbs were most frequently involved (36.9%). Psoriatic lesions were the commonest (49.8%), classic generalized plaque variant psoriasis (89%) being the most frequent followed by lichenoid lesions (19.3%), lichen planus (96%) being the commonest. Correlation with the histopathologic diagnosis was positive in 71.4 % cases and negative in 28.6% cases. The histopathologic examination revealed the same microscobic features in almost all cases similar with the literature. Conclusion: The contribution of histopathology to the final diagnosis was significant. Skin biopsy is very valuable in daily dermatology practice and appropiate clinicopathologic correlation is very important for the effective diagnosis and treatment of patients. © 2013 by Türkiye Klinikleri.

| Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim