Yazar "Tuncel, Ertan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Obstrüktif uyku apne sendromu ile ortalama trombosit hacmi arasındaki ilişkinin incelenmesi(2013) Erden, Ersin Şükrü; Yengil Erhan; Tuncel, Ertan; Kayım Bilgiç, Hatice; Demirköse, Mesut; Motor, Sedat; Genç, SebahatAmaç: Obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) uyku sırasında tekrarlayan üst havayolu obstüksiyonu ve tekrarlayan aralıklı hipoksi ile karakterizedir ve aralıklı hipoksi ve inflamatuar aktivite artışı bu hastalıkta kardiyovasküler risk artışında rol oynamaktadır. OUAS önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir ve en önemli komplikasyonları kardiyovasküler bozukluklardır. Ortalama trombosit hacmi (OTH) trombosit aktivasyonu ve fonksiyonunu gösteren bir belirteçtir ve artmış trombosit hacmi trombosit aktivite artışı ile ilişkilidir. İnflamasyon, hipoksi, vasküler hasar, tromboz ve ateroskleroz ile ilişkili farklı hastalıklar OTH ile ilişkili bulunmuştur. Bu çalışmada OUAS ile OTH arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Bu çalışmada cinsiyet ve yaş bakımından benzer 33 orta OUAS ve 34 ağır OUAS hastası ile 30 sağlıklı bireyin verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Kontrol, orta ve ağır OUAS gruplarında OTH ortalaması sırasıyla; 7,83±1,00, 8,26±1,40 ve 8,94±1,20 (fL) bulundu ve ağır OUAS grubunda kontrol grubuna göre anlamlı yüksekti (p=0,001). Korelasyon analizinde; OTH ile apne-hipopne indeksi ve toplam uyku süresi arasında pozitif, trombosit sayısı ve minimum oksijen saturasyonu arasında negatif korelasyon bulundu (Sırasıyla, p=0,003 / R=0,295; p=0,030 / R=0,221; p=0,011 / R= -0,257; p=0,019 / R= -0,238). Sonuç: Bu çalışmada ağır OUAS ile OTH artışı ilişkili bulunmuştur ve bu çalışmanın sonuçları OUAS’ta trombosit aktivasyonunun arttığını göstermektedir. OUAS’ta gelişen hipoksi trombosit aktivasyonuna yol açarak OUAS’ta önemli morbidite ve mortalite nedeni olan kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde bir rol oynayabilir.Öğe Orak hücreli anemi hastalarında pulmoner fonksiyonlar(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2014) Tuncel, Ertan; Babayiğit, CenkGiriş ve Amaç: Bu çalışmada stabil dönemdeki orak hücreli anemi hastalarının solunum fonksiyonlarını değerlendirmeyi ve solunum fonksiyon tetslerinin klinik özelliklerle olan ilişkisini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 78 orak hücreli anemi hastası ve kontrol grubu olarak akciğer hastalığı olmayan, orak hücre ve talasemi dışı anemisi olan 40 hasta alındı. İki grubun tam kan sayımı yapıldı. Her iki gruba Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında karbon monoksit difüzyon testi yapıldı. Hastaların aynı gün solunum fonksiyonları ölçüldü. Elde edilen veriler istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Orak hücre anemili hastaların DLCO değerleri kontrol grubuna kıyasla düşüktü ,bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Her iki grupta hemoglobin ile DLCO değerleri arasında orta derecede pozitif bir korelasyon izlendi (r= +0,579). Hasta ve kontrol grubu arasında %FEV1, %FVC, FEV1/FVC, MEF25, MEF75, DLCO değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Hasta grubunda 26 olguda (%33,3) izole DLCO düşüklüğü tespit edildi. Hasta grubunda, 27 hastada(%34,6) restriktif solunum bozukluğu izlendi, bu hastaların 26`sında aynı zamanda DLCO değerleri de normalin altında izlendi. Yine hasta grubunda 7 olguda (%8,9) obstrüktif solunum bozukluğu izlendi, bu hastaların 6`sında aynı anda DLCO değerleri de normalin altında izlendi. Sonuç: Çalışmamız sonucunda Orak Hücreli anemili hastalarda akciğer fonksiyonlarının kontrol grubuna göre bozuk olduğu saptandı. Özellikle restriktif tarzda solunum bozukluğu izlendi. Karbonmonoksit difüzyonunun anlamlı olarak düşük olduğu görüldü. Tekrarlayan pulmoner infarktlar, oraklaşan eritrositlerin alveolar memranda yarattığı inflamasyon ve kostal ağrı nedeniyle inefektif inspirasyon hastalarda izlenen solunum fonksiyon bozukluğunu açıklayabilirÖğe WHAT IS THE CLINICAL SIGNIFICANCE OF MIXED APNEA IN PATIENTS WITH OBSTRUCTIVE SLEEP APNEA: A RETROSPECTIVE STUDY(Carbone Editore, 2014) Genc, Sebahat; Tuncel, Ertan; Savas, Nazan; Demirkose, Mesut; Dikmen, NurselAim: Mixed apnea is defined as absent inspiratory effort in the initial portion of apnea, followed by resumption of inspiratory effort in the second portion. However, the pathophysiological and clinical significance of mixed apnea has not been well defined. This study investigated the likely clinical importance of mixed apnea. Materials and methods: Patients diagnosed with severe obstructive sleep apnea (OSA) in polysomnographic studies were enrolled. Those with a mixed-apnea index value of 5/h or higher were grouped as mixed-OSA (Group 1), and those with a mixed-apnea index value below 1/h were grouped as pure-OSA (Group 2). The patients' demographics, symptoms, clinical and polysomnographic findings, and laboratory examination results were reviewed retrospectively. Results: Groups 1 and 2 contained 24 and 42 patients, respectively. The mean age was significantly lower in Group I than those in Group 2 (47.4 +/- 10.4 vs 52.2 +/- 8.3, respectively, p<0.05). The patients in Group I displayed significantly higher apnea / hypopnea index (AHI) values (p <0.001). Sleep duration, arousal index, and duration of apneas were significantly higher in Group 1 (p=0,006, p=0.013, p=0.008, respectively). While minimum oxygen saturation and mean oxygen saturation levels were significantly lower (p<0.001), mean oxygen desaturation percentages were significantly higher in Group 1 than those in Group 2 (p=0,001). Conclusions: These findings suggest that mixed apnea is not just a subtype of obstructive apnea, and OSA with mixed apnea can be referred as a different fenotype of OSAS. Although there are studies about the alterations in neurochemical control of respiration, pathophysiology is not yet clear. So new studies are needed to investigate the underlying pathophysiology and and clinical outcome.Öğe What is the clinical significance of mixed apnea in patients with obstructive sleep apnea: A retrospective study(Acta Medica Mediterranea, 2014) Genc, Sebahat; Tuncel, Ertan; Savas, Nazan; Demirkose, Mesut; Dikmen, NurselAim: Mixed apnea is defined as absent inspiratory effort in the initial portion of apnea, followed by resumption of inspiratory effort in the second portion. However, the pathophysiological and clinical significance of mixed apnea has not been well defined. This study investigated the likely clinical importance of mixed apnea. Materials and methods: Patients diagnosed with severe obstructive sleep apnea (OSA) in polysomnographic studies were enrolled. Those with a mixed-apnea index value of 5/h or higher were grouped as mixed-OSA (Group 1), and those with a mixedapnea index value below 1/h were grouped as pure-OSA (Group 2). The patients' demographics, symptoms, clinical and polysomnographic findings, and laboratory examination results were reviewed retrospectively. Results: Groups 1 and 2 contained 24 and 42 patients, respectively. The mean age was significantly lower in Group 1 than those in Group 2 (47.4±10.4 vs 52.2±8.3, respectively, p<0.05). The patients in Group 1 displayed significantly higher apnea / hypopnea index (AHI) values (p <0.001). Sleep duration, arousal index, and duration of apneas were significantly higher in Group 1 (p=0,006, p=0.013, p=0.008, respectively). While minimum oxygen saturation and mean oxygen saturation levels were significantly lower (p<0.001), mean oxygen desaturation percentages were significantly higher in Group 1 than those in Group 2 (p=0,001). Conclusions: These findings suggest that mixed apnea is not just a subtype of obstructive apnea, and OSA with mixed apnea can be referred as a different fenotype of OSAS. Although there are studies about the alterations in neurochemical control of respiration, pathophysiology is not yet clear. So new studies are needed to investigate the underlying pathophysiology and and clinical outcome.