The relationship between visible thrombus aspiration material with no-reflow and in-hospital mortality ratio in patients with anterior ST-elevation myocardial infarction treated with primary percutaneous coronary intervention
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2019
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Türk Kardiyoloji Derneği
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Attribution-NonCommercial 3.0 United States
Attribution-NonCommercial 3.0 United States
Özet
Objective: The benefit of intracoronary thrombus aspiration (TA) during primary percutaneous coronary intervention
(pPCI) in patients with ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI) is not yet fully clear. The aim of this study
was to investigate the clinical impact of visible thrombus aspiration (VTA) material.
Methods: A total of 295 patients with a Thrombolysis in Myocardial Infarction (TIMI) flow score of 0 or 1 after an anterior
STEMI were included in the study. Manual TA devices were
used before performing PCI. The patients were divided into
2 groups: (1) visible thrombus aspiration (VTA) group and (2)
non-visible thrombus aspiration (non-VTA) group. No-reflow
was defined as TIMI grade 0, 1, or 2 flow, or TIMI grade 3 with
a myocardial blush of grade 0 or 1. The primary endpoint was
the occurrence of no-reflow.
Results: VTA was retrieved in 178 (60.3%) of the patients. A
no-reflow determination was significantly less frequent in the
VTA group (p<0.001). The ejection fraction and ST-segment
resolution values were higher, and the in-hospital mortality,
Killip class II-IV rating, and post-pPCI TIMI frame count were
lower in the VTA group (p<0.05 for each).
Conclusion: VTA predicted a lower rate of in-hospital mortality and no-reflow in patients with anterior STEMI who underwent pPCI.
Objective: The benefit of intracoronary thrombus aspiration (TA) during primary percutaneous coronary intervention (pPCI) in patients with ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI) is not yet fully clear. The aim of this study was to investigate the clinical impact of visible thrombus aspiration (VTA) material. Methods: A total of 295 patients with a Thrombolysis in Myocardial Infarction (TIMI) flow score of 0 or 1 after an anterior STEMI were included in the study. Manual TA devices were used before performing PCI. The patients were divided into 2 groups: (1) visible thrombus aspiration (VTA) group and (2) non-visible thrombus aspiration (non-VTA) group. No-reflow was defined as TIMI grade 0, 1, or 2 flow, or TIMI grade 3 with a myocardial blush of grade 0 or 1. The primary endpoint was the occurrence of no-reflow. Results: VTA was retrieved in 178 (60.3%) of the patients. A no-reflow determination was significantly less frequent in the VTA group (p<0.001). The ejection fraction and ST-segment resolution values were higher, and the in-hospital mortality, Killip class II-IV rating, and post-pPCI TIMI frame count were lower in the VTA group (p<0.05 for each). Conclusion: VTA predicted a lower rate of in-hospital mortality and no-reflow in patients with anterior STEMI who underwent pPCI.
Amaç: Primer perkütan girişim (PKG) sırasında uygulanan trombüs aspirasyonun faydası hala tartışmalıdır. Biz bu çalışmada görülebilir trombüs aspiratının klinik olarak etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Çalışmaya prospektif olarak 295 TIMI 0 veya I olan anteriyor ST segment yükselmeli miyokart enfarktüslü hasta dahil edildi. Trombüs aspirasyonu için PKG öncesinde manuel trombüs aspirasyon cihazları kullanıldı. Hastalar görülebilir aspirat elde edilenler ve görülebilir aspirat elde edilmeyenler olmak üzere iki gruba ayrıldı. No-reflow bulgusu, görülebilir aspirat elde edilen grupta anlamlı olarak düşük izlendi. Bulgular: Görülebilir trombüs aspirasyonu tüm hastaların 178’inde (%60.3) elde edildi. No reflow belirgin anlamlı olarak görülebilir trombüas aspirasyonu grubunda düşük izlendi (p<0.001). Ejeksiyon fraksiyonu, ST segment rezülosyonu anlamlı olarak görülebilir trombüs aspirasyonu sağlanan grupta yüksek bulunurken hastane içi mortalite, Killip II-IV ve PKG sonrasındaki TIMI frame count belirgin olarak görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmeyen gruba göre düşük izlendi (hepsi için p<0.05). Sonuç: Görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmesi anterior ST elevasyonlu miyokart enfarktüslü hastalarda kısa dönem klinik sonuçlar ve prognoz hakkında bilgi sağlayabilir.
Amaç: Primer perkütan girişim (PKG) sırasında uygulanan trombüs aspirasyonun faydası hala tartışmalıdır. Biz bu çalışmada görülebilir trombüs aspiratının klinik olarak etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Çalışmaya prospektif olarak 295 TIMI 0 veya I olan anteriyor ST segment yükselmeli miyokart enfarktüslü hasta dahil edildi. Trombüs aspirasyonu için PKG öncesinde manuel trombüs aspirasyon cihazları kullanıldı. Hastalar görülebilir aspirat elde edilenler ve görülebilir aspirat elde edilmeyenler olmak üzere iki gruba ayrıldı. No-reflow bulgusu, görülebilir aspirat elde edilen grupta anlamlı olarak düşük izlendi. Bulgular: Görülebilir trombüs aspirasyonu tüm hastaların 178’inde (%60.3) elde edildi. No reflow belirgin anlamlı olarak görülebilir trombüas aspirasyonu grubunda düşük izlendi (p<0.001). Ejeksiyon fraksiyonu, ST segment rezülosyonu anlamlı olarak görülebilir trombüs aspirasyonu sağlanan grupta yüksek bulunurken hastane içi mortalite, Killip II-IV ve PKG sonrasındaki TIMI frame count belirgin olarak görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmeyen gruba göre düşük izlendi (hepsi için p<0.05). Sonuç: Görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmesi anterior ST elevasyonlu miyokart enfarktüslü hastalarda kısa dönem klinik sonuçlar ve prognoz hakkında bilgi sağlayabilir.
Objective: The benefit of intracoronary thrombus aspiration (TA) during primary percutaneous coronary intervention (pPCI) in patients with ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI) is not yet fully clear. The aim of this study was to investigate the clinical impact of visible thrombus aspiration (VTA) material. Methods: A total of 295 patients with a Thrombolysis in Myocardial Infarction (TIMI) flow score of 0 or 1 after an anterior STEMI were included in the study. Manual TA devices were used before performing PCI. The patients were divided into 2 groups: (1) visible thrombus aspiration (VTA) group and (2) non-visible thrombus aspiration (non-VTA) group. No-reflow was defined as TIMI grade 0, 1, or 2 flow, or TIMI grade 3 with a myocardial blush of grade 0 or 1. The primary endpoint was the occurrence of no-reflow. Results: VTA was retrieved in 178 (60.3%) of the patients. A no-reflow determination was significantly less frequent in the VTA group (p<0.001). The ejection fraction and ST-segment resolution values were higher, and the in-hospital mortality, Killip class II-IV rating, and post-pPCI TIMI frame count were lower in the VTA group (p<0.05 for each). Conclusion: VTA predicted a lower rate of in-hospital mortality and no-reflow in patients with anterior STEMI who underwent pPCI.
Amaç: Primer perkütan girişim (PKG) sırasında uygulanan trombüs aspirasyonun faydası hala tartışmalıdır. Biz bu çalışmada görülebilir trombüs aspiratının klinik olarak etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Çalışmaya prospektif olarak 295 TIMI 0 veya I olan anteriyor ST segment yükselmeli miyokart enfarktüslü hasta dahil edildi. Trombüs aspirasyonu için PKG öncesinde manuel trombüs aspirasyon cihazları kullanıldı. Hastalar görülebilir aspirat elde edilenler ve görülebilir aspirat elde edilmeyenler olmak üzere iki gruba ayrıldı. No-reflow bulgusu, görülebilir aspirat elde edilen grupta anlamlı olarak düşük izlendi. Bulgular: Görülebilir trombüs aspirasyonu tüm hastaların 178’inde (%60.3) elde edildi. No reflow belirgin anlamlı olarak görülebilir trombüas aspirasyonu grubunda düşük izlendi (p<0.001). Ejeksiyon fraksiyonu, ST segment rezülosyonu anlamlı olarak görülebilir trombüs aspirasyonu sağlanan grupta yüksek bulunurken hastane içi mortalite, Killip II-IV ve PKG sonrasındaki TIMI frame count belirgin olarak görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmeyen gruba göre düşük izlendi (hepsi için p<0.05). Sonuç: Görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmesi anterior ST elevasyonlu miyokart enfarktüslü hastalarda kısa dönem klinik sonuçlar ve prognoz hakkında bilgi sağlayabilir.
Amaç: Primer perkütan girişim (PKG) sırasında uygulanan trombüs aspirasyonun faydası hala tartışmalıdır. Biz bu çalışmada görülebilir trombüs aspiratının klinik olarak etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Çalışmaya prospektif olarak 295 TIMI 0 veya I olan anteriyor ST segment yükselmeli miyokart enfarktüslü hasta dahil edildi. Trombüs aspirasyonu için PKG öncesinde manuel trombüs aspirasyon cihazları kullanıldı. Hastalar görülebilir aspirat elde edilenler ve görülebilir aspirat elde edilmeyenler olmak üzere iki gruba ayrıldı. No-reflow bulgusu, görülebilir aspirat elde edilen grupta anlamlı olarak düşük izlendi. Bulgular: Görülebilir trombüs aspirasyonu tüm hastaların 178’inde (%60.3) elde edildi. No reflow belirgin anlamlı olarak görülebilir trombüas aspirasyonu grubunda düşük izlendi (p<0.001). Ejeksiyon fraksiyonu, ST segment rezülosyonu anlamlı olarak görülebilir trombüs aspirasyonu sağlanan grupta yüksek bulunurken hastane içi mortalite, Killip II-IV ve PKG sonrasındaki TIMI frame count belirgin olarak görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmeyen gruba göre düşük izlendi (hepsi için p<0.05). Sonuç: Görülebilir trombüs aspirasyonu elde edilmesi anterior ST elevasyonlu miyokart enfarktüslü hastalarda kısa dönem klinik sonuçlar ve prognoz hakkında bilgi sağlayabilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Mortality, Mortality, No-reflow, No-reflow, ST-segment elevation myocardial infarction, ST-segment elevation myocardial infarction, Thrombus aspiration, Thrombus aspiration, Mortalite, Mortalite, No-reflow, No-reflow, ST-segment yükselmeli miyokart enfarktüsü, ST-segment yükselmeli miyokart enfarktüsü, Trombüs aspirasyonu, Trombüs aspirasyonu
Kaynak
Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi
WoS Q Değeri
N/A
Scopus Q Değeri
Q3
Cilt
47
Sayı
2
Künye
Şeker, T., Türkoğlu, C., Akkuş, O., & Gür, M. (2019). The relationship between visible thrombus aspiration material with no-reflow and in-hospital mortality ratio in patients with anterior ST-elevation myocardial infarction treated with primary percutaneous coronary intervention. Turk Kardiyol Dern Ars, 47(2), 95-102.