A new surgical technique for the repair of the achilles tendon rupture: repair of the achill tendon rupture by implant without immobilization and compared with traditional suture techniques in rabbits

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2010

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Purpose of this study was to repair achilles tendon rupture with protection of the integrity of the tendon without the need for the joint immobilization and prevent the complications reported with other techniques. For this purpose, mostly used techniques, Krackow, Modified Kessleer, Bunnel techniques were compared with the newly developed technique using the objective histologic and biomechanic criteria. Depending on the preliminary results of the pull-out tests, 6 tendons were included at each group, consisting of four groups totally. Operations were performed under the anesthesia of xylazine hydrochlorur, bupivacain HCI. At group 1, imlant prepared from the flexible polyethylene material was used. Krackow technique at group 2, Modified Kessler technique at group 3, Bunnell technique at group 4 were utilized. Rabbits were euthanised at 6th week postoperatively by use of overdose of sodium pentobarbital (50 mg/kg). While there was no difference between groups at histological analysis, at biomechanical analysis ultimate load to failure was found to be higher than all other techniques. Depending on these results, newly described technique can be applied clinically and may help to solve this orthopaedic problem.
Bu çalışmayla eklemleri immobilize etme gereği olmadan ve tendon bütünlüğü mümkün olduğunca korunarak aşil tendon rüptürlerinin onarılması ve diğer tekniklerde bildirilen komplikasyonların önemli bir bölümünün önlenmesi amaçlandı. Bunun için günümüzde en sık kullanılan Krackow, Modifiye Kessler ve Bunnell sütür tekniklerinin uygulandığı üç ayrı kontrol grubu ve geliştirilen tekniğe ait sonuçlar biyomekanik objektif kriterlere göre karşılaştırılması yapıldı. Demonstrasyon olgularından elde edilen çekme deneylerinin sonuçları dikkate alınarak her grupta 6 denek olacak şekilde 4 ayrı grup oluşturuldu. Operasyonlar xylazine hydroklorür (Rompun 2% -Bayer) sedasyonunu izleyerek bupivacain HCI ( Marcaine 0,05- Eczacıbaşı) ile elde edilen spinal anestezi altında gerçekleştirildi. I. Grupta üzerinde delikler açılarak önceden hazırlanan fleksibl polyetilen materyalden hazırlanmış implant kullanıldı. II. grupta Krackow, III. grupta Modifiye Kessler, IV. grupta ise Bunnell dikiş teknikleri uygulanarak rüptür onarıldı. Denekler postoperatif 6.haftada overdose sodium penthobarbital (50 mg/kg) kullanılarak ötenazi edildi. Histopatolojik açıdan gruplar arasında önemli bir fark saptanamazken, biyomekanik test sonuçları dikkate alındığında geliştirilen tekniğe göre hem tendonun maksimum dayanacağı yük hem de uzama miktarı literatürdeki bütün tekniklere göre oldukça yüksek bulundu. Bu sonuç geliştirilen tekniğin maksimum dayanım sınırından sonra bile belirli bir süre daha yük taşımaya devam ettiğini göstermektedir. Buradan elde edilen sonuçlardan aynı tekniğin insan modellerinde de uygulanabileceği kanısına varılırken, tekniğin insan modellerinde başarılı olması durumunda bu alanda çok önemli bir ortopedik problemin sorunsuz bir şekilde çözüme kavuşturulabileceği söylenebilir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Veterinerlik

Kaynak

Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Q3

Cilt

16

Sayı

5

Künye