A physiologic events' cascade, irritable bowel syndrome, is significantly associated with chronic gastritis, hemorrhoid, urolithiasis, and depression

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2007

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Giriş: İnsanların üçte biri karnın üst bölgesinde tekrarlayan ağrılardan yakınırlar ve bu hastaların çoğunda altta yatan olası patoloji iritabl bağırsak sendromu’dur (İBS). Gereç ve Yöntem: Acil servise üst abdomen ağrısı nedeniyle başvuran tüm hastalar ardışık olarak çalışmaya alındı. İB S, olası hayatı tehdit edebilecek karın ağrısı nedeni ile başvuran hastalar hariç Rome II kriterlerine göre koyuldu. Üst abdomen ağrısı diğer nedenleride saptandıktan sonra, sonuçlar İBS olan ve olmayan hastalar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmaya İBS tanısı koyulan 120 hasta ile konulmayan 138 hasta alındı. İBS tanısı konulan hastaların %61.6’sı (n=74), ‹BS tanısı koyulmayan hastaların ise %42’si (n=58) kadındı (p<0.001). Kronik gastrit ‹BS grubunun %72.5’inde (n=87), saptanmayan hastalarınsa %36.2’sinde (n=50) mevcuttu (p<0.001). Benzer olarak hem hemoroid prevalansı (%33.3, n=40 vs %15.2, n=21; p<0.001) hem de ürolithiyazis prevalansı (%17.5, n=21 vs %11.5, n=16; p<0.005) ‹BS saptanan hastalarda anlamlı olarak daha yüksekti. Ayrıca depresyon prevalansı da İBS grubunda anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.001). Sonuç: İritabl bağırsak sendromu birçok fizyolojik olayın rol oynadığı fizyolojik bir kaskattır; stress gibi psikolojik sorunlarla başlar ve bağırsak disfonksiyonu ile sonuçlanır. İBS kronik gastrit, hemoroid, ürolithiyazis ve depresyon ile ilişkilidir. Bu ilişkileri akılda tutmak İBS’nin hekimler tarafından tanınıp engellemesinde veya tedavi edilmesidinde faydalı olabilir.
Objectives:About one third of people report recurrent upper abdominal discomfort, and irritable bowel syndrome (IBS) is probably associated with most of the underlying pathologies. Materials and Methods: We took consecutive patients admitted to the Emergency Department because of upper abdominal discomfort. IBS is diagnosed according to Rome II criteria in the absence of red flag symptoms, which are not typical for IBS. Other underlying causes of upper abdominal discomfort were detected and results were compaired between the cases with and without IBS. Results: One hundred and twenty patients with IBS and 138 patients without were studied. Although 61.6% (n=74) of the IBS cases were female, this ratio was 42.0% (n=58) in patients without IBS (p&lt;0.001). On the other hand, chronic gastritis (CG) was detected in 72.5% (87) of cases with IBS, whereas this ratio was 36.2% (50) in patients without (p&lt;0.001). Similarly, although the prevalence of hemorrhoid was 33.3% (40) in the IBS cases, it was 15.2% (21) in the other group (p&lt;0.001). Beside that, urolithiasis was detected in 17.5% (21) of the cases with IBS and in 11.5% (16) of the cases without (p&lt;0.05). Additionally, the prevalence of depression was higher in the IBS group (p&lt;0.001). Conclusion: Relationships between IBS and CG, hemorrhoid, urolithiasis, and depression are significant, and IBS is a cascade of many physiologic events, being initiated with psychological disturbances-like many stresses and eventually terminating with gut dysfunction. Keeping in mind these associations will be helpful for physicians during prevention, treatment, and follow up of these patients.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Cerrahi

Kaynak

Türkiye Acil Tıp Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

7

Sayı

3

Künye