Yazar "Sangün, Özlem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ailesel hiperkolesterolemi(2006) İncecik, Faruk; Sangün, Özlem; Akçalı, Cenk; Güzelmansur, İsmailFamilial hypercholesterolemia is a hereditary disease characterized with the increase of LDL- cholesterol level in plasma as a result of mutational defect of LDL receptor gene. The disease presents in two forms as homozygous and heterozygous. The form which is homozygous has an incidance of 0.2 % in the population. Because the patients have high cholesterol, especially LDL- cholesterol levels which are the major factor that contribute to atherosclerosis, early diagnosis and treatment is very important. We therefore presented two families who have this rarely seen metabolic disorder of lipid metabolism which leads to coronary atherosclerosis, myocardial infarction and death at early ages.Öğe Antibiotic use in acute respiratory infections in health care providers and their family members(Turkiye Klinikleri, 2006) Önlen, Yusuf; Özer, Cahit; Ako?lu, Ertap; Sangün, Özlem; Özer, Burçin; Savaş, Lütfü; Incecik, FarukObjective: The aim of this study was to evaluate the diagnoses and treatment of respiratory infections in health care providers and their family members, and also to investigate the antibiotic types and prescription rates according to specialty and institute of the attending physician. Metarial and Methods: All doctor visits of health care providers and their family members at Antakya City center, in Primary Health Care Centers, State Hospital and Mustafa Kemal University School of Medicine, between November 2004 and May 2005 were retrospectively evaluated. Cases of upper respiratory tract infections, acute tonsillitis, acute pharyngitis, acute sinusitis, acute otitis media, acute bronchitis, tracheobronchitis and bronchiolitis were included in the study while pneumoniae and inpatient treatments were excluded. Specialty and institution of the attending physician, medications used and diagnoses of patients were determined. Results: Of the 1145 patients, 611 (53.4%) were females and 534 (46.6%) were males, with a mean age of 19.33 ± 15.44 years (range: 1-66 years). Antibiotic use did not differ according to gender (p= 0.208) and age (p= 0.276). The most frequent diagnoses were upper respiratory tract infections (70.3%), acute tonsillopharyngitis (12.5%), acute bronchitis (8.5%), acute sinusitis (5.5%) and acute otitis media (3.0%). Overall antibiotic prescription rate was 88.0% and the most frequently prescribed antibiotics were amoxicilline-clavulonate (36,9%), second generation cephalosporins (10.3%) and macrolides (8.6%). There was no significant statistical difference between the health care steps or the institution (p= 0.283) and specialties of physicians (p= 0.193) according to the antibiotic prescription rate. Conclusion: We found that antibiotics were frequently prescribed for acute respiratory tract infections among health care providers and their families; and age and gender of the patient or the institution of the physician had no effect on this issue. Copyright © 2006 by Türkiye Klinikleri.Öğe Causes of headache in childhood(2006) Incecik, Faruk; Sangün, Özlem; Ako?lu, Ertap; Melek, Ismet; Öksüz, Hüseyin; Duman, TaşkinHeadaches in childhood can be the result of serious organic events as well as the benign causes. In this paper, it is aimed to investigate the etiology of the headache complaint in childhood. This research is made retrospectively in 62 cases; 40 females and 22 males, who are 6-14 years old and admitted with the complaint of headache. The age of the beginning of the headache, duration, frequency, character, localization, intensity, accompanying factors, triggering factors, family history, physical and neurological examination, waters graphy, EEG, BBT and MRG datas are recorded. There were tension headache in 14 cases (22.6%), sinusitis in 11 (17.7%), migraine in 9 (14.5%), epilepsy in 6 (9.7%), posttraumatic headache in 5 (8.1%), headache related with eye disorders in 2 cases (6.4%), arachnoid cyst in 2 cases (3.2%), intracranial tumor in 1 case (3.2%) and unclassified headache in 10 cases (16.2%). In this study, the mostly seen causes of headaches in childhood are determined as tension headaches, migraine and sinusitis.Öğe Çocuklarda baş ağrısı nedenleri(2006) İncecik, Faruk; Sangün, Özlem; Akoğlu, Ertap; Melek, İsmet; Öksüz, Hüseyin; Duman, TaşkınÇocuklardaki baş ağrısı nedenleri selim olabileceği gibi ciddi organik nedenlere de bağlı gelişebilir. Bu çalışmada çocukluk yaş grubundaki olgularda baş ağrısı yakınmasının etiyolojik nedenlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışma, baş ağrısı yakınması ile başvuran ve yaşları 6-14 yaş arası değişen 40'ı kız ve 22'si erkek olan 62 olguda retrospektif olarak yapıldı. Olgularda baş ağrısının başlangıç yaşı, süresi, sıklığı, karakteri, yeri, şiddeti, eşlik eden bulgular, tetikleyen etmenler, aile öyküsü, fizik ve nörolojik muayene bulguları ile waters, EEG, BBT ve MRG gibi araştırma verileri kaydedildi. Baş ağrısı nedenleri olarak 14 olguda (% 22.6) gerilim tipi baş ağrısı, 11 olguda (% 17.7) sinüzit, 9 olguda (% 14.5) migren, 6 olguda (% 9.7) epilepsi, 5 olguda (% 8.1) posttravmatik baş ağrısı, 4 olguda (% 6.4) göz bozukluğuna bağlı baş ağrısı, 2 olguda (% 3.2) araknoid kist, bir olguda (% 1.6) intrakraniyal tümör ve 10 olguda (% 16.2) sınıflandırılamayan baş ağrısı saptandı. Bu çalışmada en sık baş ağrısı nedenleri olarak gerilim tipi baş ağrısı, migren ve sinüzit tespit edildi.Öğe Effect of valproic acid usage on serum lipid profile in patients with epileps(2006) Incecik, Faruk; Sangün, Özlem; Melek, Ismet; Duman, TaşkinThe effect of antiepileptic drugs on serum lipid concentrations is well known. We investigate the effect of VPA usage on lipid profile. Serum lipid profiles of 25 epileptic patients followed with the VPA mono treatment and a control group consisting of 25 cases with similar sex ratio and ages were measured. The age and sex ratio of the cases in VPA using group and control group were not significantly different. According to control group it is detected that VPA usage has no effects on lipid profile. In the group of patients on VPA treatment, TK, HDL-C, LDL-C, VLDL-C, TG, TK/HDL and LDL/HDL levels were not affected from age, gender, serum level of VPA and the dose and duration of VPA treatment. Conclusion: Because different results were reported in several reports about the effect of VPA on serum lipid profile, which must be used in long term period for the treatment of epilepsy, no consensus has been made. So that we agreed that serum lipid profile must be regularly measured in patients using VPA.Öğe Epilepsi hastalarında valproik asid kullanımının serum lipid profilleri üzerine etkisi(2006) İncecik, Faruk; Sangün, Özlem; Melek, İsmet; Duman, TaşkınAntiepileptik ilaçların serum lipid konsantrasyonlarını etkilediği bilinir. Biz de valproik asid (VPA) kullanımının lipid profiline etkisini araştırdık. Epilepsi nedeniyle izlenen ve monoterapi olarak VPA kullanan 25 epileptik hasta ve yaş-cins olarak benzer 25 kontrol grubunda serum lipid profilleri seviyeleri ölçüldü. VPA kullanan ve kontrol gurubundaki olgular yaş ve cinsiyet açısından incelendiğinde anlamlı bir fark yoktu. Kontrollerle karşılaştırıldığında, VPA kullanımının serum lipid profili üzerinde değişikliğe neden olmadığı saptandı. VPA tedavisi alan grupta, TK, HDL-C, LDL-C, VLDL-C, TG, TK/HDL ve LDL/HDL değerlerinin yaş, cinsiyet, VPA'in serum düzeyi, dozu ve kullanım süresinden etkilenmediği saptandı Epilepsi tedavisinde uzun süreli kullanılması gereken VPA'in, serum lipid profili üzerine etkilerini gösteren farklı sonuçlar bildirildiğinden henüz bir fikir birliği yoktur. Bundan dolayı, VPA kullanan hastaların serum lipidlerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi gerektiği kanısındayız.Öğe Epilepsi hastalarında valproik asid kullanımının serum proteinleri ve immunglobulinleri üzerine etkisi(2007) İncecik, Faruk; Sangün, Özlem; Melek, İsmet; Duman, TaşkınAmaç: Epileptik hastalarda, valproik asid (VPA) kullanımının serum protein ve immünglobulin düzeyi üzerine olası etkisini araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod: Epilepsi nedeniyle izlenen, en az 6 ay süreyle VPA monoterapisi almakta olan 25 hasta ve benzer yaş ve cinsiyette 25 kontrol grubu çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan tüm olgulardan serum protein ve immünglobulin düzeyleri ile VPA kullanan hastalardan VPA düzeyi araştırıldı. VPA kullanan grup, sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırarak VPA dozunun, tedavi süresi ve düzeyinin; ayrıca yaş, cinsiyet gibi faktörlerin serum protein ve immünglobulin düzeyleri üzerindeki etkileri incelendi. Bulgular: VPA tedavisi alan ve kontrol grubunun serum total protein, albumin, IgA, IgG, IgM değerleri arasında istatistiksel olarak fark bulunmadı. VPA tedavisi alan grubta, total protein, albumin, immünglobulin değerlerinin yaş, cinsiyet, VPA’nın serum düzeyi, dozu ve kullanım süresinden etkilenmediği saptandı. Sonuç: Epilepsi tedavisinde uzun süreli kullanımı gereken VPA’nın, tedavisi sırasında serum proteinleri ve immunglobulinlerinin belirli aralıklarla takibinin yapılması gerektiği ve farklı sonuçlar bildirildiğinden, kesin bir sonuca varmak için daha kapsamlı çalışmaların yapılması gerektiği düşüncesindeyiz.Öğe Hatay’da iyot eksikliği olan kırsal bölge ile iyot eksikliği olmayan kent merkezinde 6-12 yaş çocuklarda idrarda iyot, bakır, çinko, selenyum ve molibden düzeyleri(2014) Çelik, Tanju; Savaş, Nazan; Kurtoğlu, Selim; Sangün, Özlem; Aydın, Zeki; Didin, Mustafa; Mısıroğlu, Seher; Öztürk, Hasan; Öktem, MuratAmaç: İyot eksikliğine bağlı tiroid hastalıkları ülkemizde ve Dünya’da yaygın olarak görülmektedir. Bu çalışmada ülkemizin Hatay ilinde iki okulda (endemik guatr bölgesinde) 6-12 yaş arası çocuklarda idrarda iyot eksikliği ve ona eşlik edebilecek selenyum, çinko, bakır ya da molibden eksikliğinin olup olmadığını araştır- mayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma sahada yapılan olgu kontrol ça- lışması olup, çalışmaya 6-12 yaş arası öğrenciler dahil edilmiştir. İlimiz merkezine bağlı Tanışma köyünden 114 olgu Hatay şehir merkezinden (Antakya) 100 olgu çalışmaya alındı. Çalışmaya alı- nan öğrencilerin idrar örneklerinden iyot, selenyum, çinko, bakır ve molibden seviyeleri ölçüldü. Bulgular: İyot eksikliği Tanışma Köyü’nde sırasıyla ciddi (%5), orta (%18,4) ve hafif (%43) olarak belirlendi. Hatay merkezde %7 hafif iyot eksikliği saptandı. Kontrol grubunda orta ve ağır iyot eksik- liğine rastlanmadı. Gruplar arasında idrar iyot atılımında anlamlı fark saptandı (p<0,001). İyot, selenyum, çinko ve molibden seviye- leri arasında anlamlı ilişki vardı (p<0,05). İyot ile selenyum arasında orta düzeyde pozitif ilişki saptandı (p<0,001). İyot ile çinko seviye- leri arasında yine orta düzeyde pozitif ilişki (p<0,001) ve iyot ile molibden arasında zayıf pozitif ilişki saptandı (p<0,01). İyot düzeyi ile bakır düzeyi arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p>0,05). Çıkarımlar: İyot eksikliğine selenyum ve çinko eksikliği eşlik ede- bilmektedir. Özellikle endemik guatr bölgesinde iyot eksikliği tes- pit edilen olgularda selenyum ve çinko eksikliği düşünülmelidir. (Türk Ped Arş 2014; 49: 111-6)Öğe Hearing loss caused by gentamycin: Case report(2005) Incecik, Faruk; Ako?lu, Ertap; Sangün, Özlem; Önlen, YusufAminoglycosides are effective agents in treatment of Gram-negative bacteria, however they exert serious side effects like neuromuscular blokage, nephrotoxicity and ototoxicity. Factors that affect the ototoxicity risk of gentamycine which is an aminoglycoside are dose of the drug, length of treatment period, genetic predisposition, age, usage of aminoglycosides before and other ototoxic drugs together. We determined sensorineural hearing loss after recurrent gentamycin usage in a patient who is 8 years old and wanted to emphasize that odiogram must be performed in such cases.Öğe İnternal juguler flebektazi: İki olgu sunumu(2007) Akçora, Bülent; Karazincir, Sinem; Balcı, Ali; Fansa, İyad; Temiz, Abdülkerim; Sangün, Özleminternal juguler flebektazi (İJF) genellikle ağlama, öksürme ve Valsalva gibi intratorasik basıncı artıran manevralar sırasında, boyunda belirgin hale gelen şişlik şeklinde kendini gösterir. Burada birisi kendiliğinden gerileyen iki İJF olgusu sunulmuştur. Her ne kadar bu lezyonların çoğu cerrahi olarak eksize edilse de, asemptomatik vakalar konservatif olarak izlenmelidir.Öğe Iron intoxication at children(2005) Incecik, Faruk; Sangün, ÖzlemIn iron intoxication, ingestion of more than >60 mg/kg alimantery iron, early onset of the symptoms, hyperglycemia (>150 mg/dl), leukocytosis (>15,000 mm3) and determining iron pills at plain graphies of abdomen are signs for severe toxicity and need for chelation therapy. Decontamination of gastrointestinal system (gastric lavage/whole bowel irrigation), infusion of desferrioxamine (15 mg/kg/h) and aggressive management of shock and multiorgan failure are effective. Shock, coagulopathy, severe metabolic acidosis and acute liver failure are signs of poor prognosis. We wanted to discuss clinical picture, diagnosis and treatment of iron intoxication which is frequent in childhood and sometimes a cause for mortality.Öğe Keratit-iktiyozis-sağırlık sendromu: Vaka sunumu(2007) İncecik, Faruk; Sangün, Özlem; Akçalı, Cenk; Akoğlu, Ertap; Savaş, Lütfü; Atik, EsinOnüç yaşında keratit, iktiyoz sağırlık (Keratitis-Ichthyosis-Deafness=KID) sendromu tanısı konmuş bir kız çocuğu sunulmaktadır. Hastalığa eşlik eden klinik bulgular, saç, tırnak ve diş anomalileridir. Keratit, KID sendromunun önemli bir komponenti olmakla birlikte, hastamızın fotofobi ve bilateral konjenktival infeksiyon gibi farklı oftalmolojik bulguları bulunmaktaydı. Vaka, bu ender görülen sendromun farklı klinik özelliklerine dikkat çekmek için sunulmuştur.Öğe Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi parazitoloji laboratuarına başvuran 0-14 yaş çocuklarda bağırsak parazitlerinin dağılımı(2005) Çulha, Gülnaz; Sangün, Özlem; İncecik, FarukBu çalışmada Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Laboratuvarı'na başvuran yaşları 0-14 arasında değişen gastrointestinal ve anal kaşıntı şikâyetler ile başvuran 602 (285 kız, 312 erkek) çocuk hastada parazit sıklığı ve tiplerini belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu hastalardan istenilen laboratuar tetkiklerinde 561 gaita incelenmesi ve 534 selofanlı lam incelenmiştir. Yapılan 561 (278 erkek, 283 kız) dışkı örneğinin mikroskobik incelemesinde 50 erkek ve 54 kız olmak üzere toplam 104 örnekte bir ve birden fazla bağırsak paraziti saptanmıştır. Saptanan parazitler sayısı ve dağılımı şu şekildedir; 24 (%4,27) Giardia intestinalis, 9 (%1,64) Entamoeba histolytica, 3 (%0,53) Taenia saginata, 4 (%0,71) Dicrocelium dendriticum, 51 (%9,09) Blastocystis hominis, 1 (%0,17) Enterobius vermicularis, 1 (%0,17) Entamoeba coli, 1 (%0,17) Entamoeba histolytica + Blastocystis hominis, 5 (%0,89) Giardia intestinalis + Blastocystis hominis, 1 (%0,17) Entemoeba coli + Blastocystis hominis, 1 (%0,17) Giardia intestinalis + Blastocystis hominis+Hymenolepis nana, 1 (%0,17) Blastocystis hominis + Enterobius vermicularis + Entamoeba coli'dir. İncelenen 534 selofanlı lam örneğinden 85 (%15,91)'i pozitif bulunmuştur.Öğe Violence, psychological features, and substance use in high school students in Hatay : A cross-sectional study(2009) İnandı, Tacettin; Özer, Cahit; Akdemir, Asena; Akoğlu, Sabahat; Babayiğit, Cenk; Turhan, Ebru; Sangün, ÖzlemObjectives: To evaluate the prevalence of substance use among high school students and to examine the relationship between substance use and violence and psychological features. Patients and Methods: A cross-sectional study was carried out in 23 high schools in Hatay in 2006 using a questionnaire consisted of General Perceived Self-Efficacy Scale, Rosenberg Self-Esteem Scale, Multidimensional Scale of Perceived Social Support, and State-Trait Anxiety Inventory. Results: A total of 1629 students were given study questionnaire. Lifetime substance use prevalence was 38.8 for cigarette smoking, 30.5 for alcohol use, 30.1 for being drunk, 13.9 for regular smoking, 7.1 for volatile substance use, 1.1 for marijuana use, 0.8 for drug use such as heroin, ecstasy, and cocaine. Anxiety scores were higher in smokers while self esteem and self efficacy scores were higher in alcohol users. Exposure to physical violence and use of physical violence within the last year were higher in smokers and in all substance users. Conclusion: Cigarette, alcohol and volatile substances were frequently used among adolescents. The results show that high anxiety is related with smoking, high self esteem and self efficacy are related with alcohol use. Substance use is associated with exposure to and use of violence.Öğe Yüzme kursu öğrencilerinde sıcak ve nemli havuz ortamının dış kulak yolu flora değişikliği ve eksternal otit gelişimi üzerine olan etkisi(2006) Akoğlu, Ertap; Çetin, Meryem; Önlen, Yusuf; Duran, Nizam; Sangün, Özlem; Savaş, Lütfü; Ocak, SebahattinAmaç: Özellikle yaz aylarında yüzme havuzuna giren çocuklarda eksternal otit sıklığında bir artış görülmektedir. Bu çalışma serümen varlığı ya da yokluğunda normal dış kulak yolu florasının havuz ortamı tarafından değiştirilip değiştirilmediğini ve varsa bu değişikliklerin dış kulak yolu enfeksiyonları ile ilişkisini araştırmak amacı ile planlandı. Yöntem: 197 yüzme kursu öğrencisinin dış kulak yolundan kurs öncesi ve bir aylık kurs süreci sonunda sürüntü örnekleri alındı ve mikrobiyolojik olarak incelendi. Bulgular: Kurs öncesi en sık izole edilen bakteriler sırası ile; Staphylococcus epidermidis (%76.6), Diphteroid türleri (%47.3) ve alfa-hemotilik streptokoklar (%29.9) idi. Kurs sonunda izole edilen mikroorganizmaların oranları değişmekle birlikte görülme sıklığında bir değişim olmadı. (Staphylococcus epidermidis %75.9, Diphteroid türleri %56.3 ve alfa-hemotilik streptokoklar %41.1). Kurs süreci sırasında yalnızca bir hastada Pseudomonas aeruginosa’ya bağlı eksternal otit tablosu görüldü. Sonuç: Elde edilen bulgular ışığında uygun hijyenik koşulların sağlanması ve dış kulak yolu cildinin travmatize edilmemesi koşulu ile serümen varlığı ya da yokluğunun ve dış kulak yolu florasında meydana gelen değişikliklerin dış kulak yolu enfeksiyonlarının gelişiminde rol oynamadığı sonucuna varıldı.