Yazar "Erdoğan, Suat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Beraprost sodium, a prostacyclin (PGI) analogue, ameliorates lipopolysaccharide-induced cellular injury in lung alveolar epithelial cells(2015) Vıcıl, Sinan; Erdoğan, SuatBackground/aim: Human alveolar epithelial cells play a critical role in the pathogenesis of lung diseases. Te objective of this study is to determine the contribution of beraprost sodium, a prostaglandin I2 (PGI2) analogue, to infammatory and oxidative events in response to lipopolysaccharide (LPS) in airway epithelial cells. Materials and methods: Human pulmonary alveolar epithelial cells (A549) were pretreated with 10 µM beraprost sodium 30 min before stimulation with 1 µg/mL LPS for 24 h. Te cellular viability assessments were evaluated by quantitative MTT test. Catalase activity and glutathione and lipid peroxidation levels were determined using spectrophotometric techniques. mRNA expression analyses were performed by real-time qRT-PCR. Results: Te endotoxin induced a dose-dependent increase in proliferation of the cells, which was suppressed by the beraprost sodium treatment. LPS increased the expressions of TNF-α and IL-1β genes by 8- and 2.5-fold, respectively. It also induced lipid peroxidation and depleted cellular antioxidant capacity. Pretreatments of the cells with beraprost sodium signifcantly reversed the infammation and suppressed oxidative stress. Conclusion: Tese fndings suggest that beraprost sodium will provide a pivotal molecular basis for the design of new therapeutic strategies to cure endotoxin-induced lung injury, although additional comprehensive studies are still required.Öğe The effect of dietary lead exposure and ascorbic acid on performance, lipid peroxidation status and biochemical parameters of broilers(2005) Erdoğan, Zeynep; Erdoğan, Suat; Aksu, Taylan; Baytok, ErolKurşun hayvanlarda fizyolojik ve biyokimyasal fonksiyon bozuculuklarına yol açan, yaygın bulunan çevre kirleticilerden biridir. Bu araştırmada broyler piliçlerin yemle kurşuna maruz kalmasının ve askorbik asit ilavesinin performans, serum biyokimyasal parametreler ile plazma malondialdehid seviyesi ve kurşun birikim düzeyi üzerine etkisi belirlendi. Bu amaçla, kurşun asetat 200 mg/kg ve askorbik asit 100 mg/kg oranında ayrı ayrı ve birlikte 42 gün süreyle karma yeme katıldı. Araştırmada 120 adet broyler civciv 3'er alt gruplu: kontrol, askorbik asit, kurşun ve kurşun + askorbik asitten oluşan 4 gruba ayrıldı. Araştırma sonunda kurşun ilavesi, canlı ağırlık ve canlık ağırlık artışında belirgin düşüklüğe neden oldu (P < 0,05). Yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı, kurşun ve askorbik asidin ayrı ayrı ve birlikte katılmasından etkilenmedi. Kurşun, serum laktat dehidrojenaz, aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz aktivitesi, albumin ve total protein konsantrasyonunu etkilemezken, malondialdehid (P < 0.001) ve trigliserid (P < 0,01) seviyesini belirgin olarak yükseltti. Serum ve kas kurşun düzeyi değişmezken, kurşun, böbrek ve karaciğerde birikim yaptı (P < 0,01). Bu araştırma sonucunda, kurşunun (200 mg/kg yem) broylerlerde büyümeyi baskıladığı ve plasma malondialdehid seviyesini yükselttiği belirlenmiştir. Yeme katılan askorbik asit kurşunun neden olduğu lipid peroksidasyonunu düşürmüş ve kurşunun büyümeyi baskılayıcı etkisini azaltma eğiliminde olduğu belirlenmiştir. Rasyona daha yüksek dozlarda askorbik asit katılmasının kurşunun büyüme üzerine olan olumsuz etkisinin tamamen giderilmesinde etkili olabileceği sonucuna varılmıştır.Öğe Eficacy of tribasic copper chloride (TBCC) to reduce the harmful effects of aflatoxin in broilers(2005) Çelik, Sefa; Erdoğan, Zeynep; Erdoğan, Suat; Bal, RamazanBu çalışma, yemleriyle aflatoksin alan broylerlerin yemlerine üç bazlı bakır klorid halinde ilave edilen bakırın, serum biyokimyasal değerleri ile büyüme performansı üzerine etkilerinin incelenmesi amacıyla yapıldı. Aflatoksin serum albumin (P < 0,001), toplam protein (P < 0,001).ve toplam kolesterol (P < 0,01) düzeylerini önemli oranda azaltırken; serum alanin aminotransferaz, L-laktik dehidrogenaz ve alkalen fosfataz aktivitelerini önemli oranlarda (P < 0,001) artırdı. Bu değişiklikler üç bazlı bakır klorid ilavesi ile düzeltildi. Aflatoksine bağlı olarak serum bakır konsantrasyonunda meydana gelen azalma üç bazlı bakır klorid ile düzeltildi. Serum Zn konsantrasyonları üç bazlı bakır klorid ve aflatoksin+üç bazlı bakır klorid gruplarında etkilenmedi. Tüm uygulama gruplarında serum demir konsantrasyonlarında önemli düzeyde (P < 0,05) azalma oldu. Aflatoksin grubunda canlı ağırlık artışında önemli bir azalma ve yemden yararlanma oranında ise önemli bir artış belirlendi. Aflatoksininin yemden yararlanma oranında meydana getirdiği olumsuz etki üç bazlı bakır klorid ilavesi ile tersine döndürüldü. Sonuçta, broyler yetiştiriciliğinde aflatoksinlerin zararlı etkilerinin önlenmesinde yeme üç bazlı bakır klorid ilavesinin yararlı olabileceği kanısına varıldı.Öğe Evaluation of kidney abnormalities in mongrel dogs using clinical, ultrasonographical and biochemical examinations(2003) Gönenci, Ramazan; Durgut, Ramazan; Erdoğan, Suat; Altuğ, Muhammed Enes; Bal, RamazanBu çalışmada yaşlan 1-7 arasında değişen 25 dişi ve 15 erkek melez köpek kullanıldı. Köpekler her iki böbrek yönünden klinik, ultrasonografik ve biyokimyasal yönden muayene edildi. Ultrasonografide kırk köpeğin 18'inde (%45) farklı böbrek anormallikleri gözlenirken diğer 22 köpeğin normal olduğu belirlendi. Ayrıca, serum üre ve kreatinin düzeyi ile Cockroft-Gault denklemini kullanarak belirlenen serum kreatinin klirensi, böbrek anormalliği belirlenen bu köpeklerde fizyolojik sınırların üstündeydi. Sonuç olarak, erken böbrek anormalliklerini tanımak için rutin olarak ultrasonografik muayenenin yapılması, serum üre ve kreatinin seviyelerinin ölçülmesi yanısıra Cockroft-Gault formülünü kullanarak serum kreatinin klirensinin düzenli olarak hesaplanmasınında faydalı olabilleceği kanısına varıldı.Öğe Evaluation of subclinical liver lesions in goats by fltrasonographic and biohemical analyses(2003) Gönenci, Ramazan; Durgut, Ramazan; Erdoğan, SuatBu çalışma Hatay'ın çeşitli yerlerinden temin edilen değişik yaş ve cinsiyetten 75 Şam keçisi ve melezleri üzerinde ya-pıldı. Gerekli anamnez alındıktan sonra, bütün hayvanlar klinik, ultrasonografik ve biyokimyasal muayenelere tabi tutuldu. Klinik bulgular genellikle normal idi. Ultrasonografik olarak, hayvanların 17'sinde parenşimal, 8'inde bilier sistem ve 23'ünde de hem parenşimal hem de bilier sistem lezyonlarına birlikte rastlandı. Bu lezyonlu 48 keçide 26 parenşimal hiperekojenite, 17 kist, 10 kitle, 25 safra kesesi duvarında kalınlaşma, 3 katlanma ve 3 sediment oluşumu tek başına ya da diğer lezyonlarla birlikte gözlendi. ALT, ALP, AST, GOT, BUN, TP, CB, CHO, albumin ve glukoz konsantrasyonları lezyonlu ve lezyonsuz keçilerde normal iken, sadece LDH her ikisinde de yüksek bulundu. Bu çalışma ile karaciğer lezyonlarının klinik ve biyokimyasal anormallikler ortaya çıkmadan önce ultrasonografik olarak gözlenebileceği sonucuna varıldı.Öğe Hatay Bölgesi içme suyu örneklerinde flor düzeyleri(2002) Erdoğan, SuatHatay ilinin 12 farklı bölgesinden yaz aylarında alınan 88 içme suyu örneği flor düzeyleri, iyon selektif elektrot kul-lanılarak potansiyometrik olarak tespit edildi. Örneklerin ortalama flor düzeyi 0.174±0.016 ppm olarak saptandı. Bölge içme suları ortalamalarına göre en düşük flor düzeyi Belen'de (0.071 ±0.018 ppm), en yüksek ise Reyhanlı bölgesinde (0.436+0.035 ppm) ölçüldü. Bölgeler arasındaki farklılık istatistiksel olarak önemli bulundu (p<0.001). Erzin'de bulunan, daha çok yaz aylarında içme suyu olarak kullanılan üç kaynağa ait su örneklerinin ortalama flor düzeyi 1.870±0.242 ppm olarak tespit edildi. Kaynak suları hariç, bölge içme sularının Dünya Sağlık Örgütü'nün bildirdiği flor düzeyinden düşük ol-duğu saptandı. Hatay ilinde yaşayan çocuklara diş gelişimi ve sağlığı için diş hekimleri tavsiyesi doğrultusunda flor tak-viyesinin yapılması gerektiği sonucuna varıldı.Öğe Hatay Bölgesinde merada yetiştirilen koyun ve keçi serumlarında bazı mineral madde düzeyleri(2002) Erdoğan, Suat; Ergün, Yaşar; Erdoğan, Zeynep; Kontaş, TünayThis study was carried out on 93 sheep and 92 goats which were all clinically healthy and raised in the pasture conditions in the Hatay region. Blood samples were collected from the jugular vein between June and July (1999) in Altınözü, Reyhanlı, Yayladağı, Samandağı and Dörtyol province. Serum samples were analysed by atomic absorption spectrophotometry for copper and zinc. Sodium and potassium levels were determined by flame photometry, calcium levels were quantified by Eppendorf photometry, magnesium was measured by spectrophotometry and selenium was determined by fluorometry. In the Hatay region, Mg 1.08$\pm$0.02 mmol/L, Ca 2.380$\pm$.06 mmol/L, Na 149.072$\pm$.06 mmol/L, K 3.050$\pm$.07 mmol/L, Cu 0.32$\pm$0.01 ppm, Zn 0.22$\pm$0.01 ppm and Se 0.120$\pm$.01 ppm were found in sheep; Mg 1.130$\pm$.02 mmol/L, Ca 2.110$\pm$.05 mmol/L, Na 149.372$\pm$.65 mmol/L, K 3.06$\pm$0.05 mmol/L, Cu 0.330$\pm$.02 ppm, Zn 0.210$\pm$.00 ppm and Se 0.160$\pm$.00 ppm were measured in goats. Calcium, Mg, Na and Se levels were found to be within the normal range in both sheep and goats. However, K levels were slightly lower in some regions, and Cu and Zn levels were under critical levels in all regions. It is concluded that Cu and Zn should be added to the rations of goats and sheep.Öğe Mevsimsel olarak merada yetiştirilen koyunlarda serum bakır, çinko ve seruloplazmin düzeyleri ile yün bakır ve çinko değerlerinin araştırılması(2003) Erdoğan, Suat; Erdoğan, Zeynep; Şahin, NurhanHatay bölgesinde Mart-Haziran dönemlerinde mera şartlarında yetiştirilen, ilave yem verilmeyen ve klinik olarak sağ-lıklı görünen koyunlarda bakır ve çinko değerleri serum ve yün örneklerinde; seruloplazmin düzeyleri ise serumda araştırıldı. Mineral madde analizleri atomik absorbsiyon spektrofotometrede, seruloplazmin düzeyleri spektrofotometrede ölçüldü. Ortalama serum bakır düzeyi 0.57+0.01 ppın, çinko 0.65±0.01 ppm ve seruloplazmin 16.74±0.43 mg/dl olarak tespit edildi. Bölgelerarası serum bakır de-ğerleri arasında istatistiksel fark bulunmazken (p>0.10); çinko ve seruloplazmin değerleri yönünden önemli farklılık bulundu (p<0.001). Seruloplazmin ile serum bakır değerleri arasında pozitif zayıf derecede bir ilişkinin olduğu görüldü. Ortalama yün bakır değeri 4.40+0.24 ppın ve çinko düzeyi 48.51+2.26 ppm olarak saptandı. Bölgeler arasında yün bakır ve çinko değerleri yönünden anlamlı fark bulunmadı (p>0.10). Hatay bölgesi koyunlarında yün ve serum bakır düzeyinin kritik sınıra yakın; çinkonun ise normal de-ğerlerden düşük olduğu saptandı. Meraya dayalı beslemenin yapıldığı dönemde hayvanlara mineral takviyelerinin yapılması gerektiği sonucuna varıldı.Öğe Mısır ve soya küspesine dayalı bıldırcın rasyonlarına enzim ve probiyotik katılmasının besi performansı ve bazı kan değerleri(2003) Erdoğan, Zeynep; Kaya, Şule; Erdoğan, SuatBu araştırma, mısır ve soya küspesine dayalı rasyona değişik oranlarda enzim ve probiyotik katılmasının Japon bıldırcınlarında canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas randımanı ile serum biyokimyasal parametreleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada toplam 225 adet l haftalık Japon bıldırcın civcivi (Coturnix coturnix japonica) kullanılmıştır. Her birinde 45'er hayvan bulunan bir kontrol ve dört deneme grubu düzenlenmiştir. Kontrol grubu katkısız ' temel yemle beslenmiş, deneme grupları l, 2, 3 ve 'ün yemlerine sırasıyla, 100 ve 200 ppm enzim, 1000 ve 2000 ppm probiyotik katılmıştır. Araştırma 5 hafta devam etmiştir. Araştırma sonunda mısır ve soya küspesine dayalı rasyona enzim ve probiyotik katkısı bıldırcınlarda canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve karkas randımanında gruplar arasında istatistiksel bir fark oluşturmamıştır (p>0.05). Enzim ve probiyotik katkısı serum glukoz, kolesterol ve total protein seviyelerini düşürmüş (p<0.001), trigliserid ve albumin seviyelerini ise etkilememiştir (p>0.05). Mısır ve soya küspesine dayalı rasyona enzim ve probiyotik ilavesi bıldırcınlarda besi performansı üzerine bir etki oluşturmamış, serum glukoz, kolesterol ve total protein seviyelerini düşürmüştür.Öğe The neuroprotective effect of caffeic acid phenethyl ester on global ischemia-reperfusion injury in rat brains(2014) Altuğ, Muhammed Enes; Melek, İsmet Murat; Erdoğan, Suat; Düzgüner, Vesile; Öztürk, Atakan; Küçükgül, AltuğBu çalışma iskemi-reperfüzyon (I/R) hasarlı rat beyinlerinde fosfodiesteraz 4 (PDE4) mRNA izoenzimleri, oksidant ve antioksidant savunma sistemi üzerine kafeik asit fenetil ester (KAFE)’in nöroprotektif etkilerini araştırmak amacıyla yapıldı. Yirmi bir adet rat rastgele üç eşit gruba ayrıldı. Sham-kontrol, iskemi/reperfüzyon (I/R) ve I/R+KAFE. Sham-kontrol grubundaki ratlara bilateral common carotid arter oklüzyonu yapılmaksızın sadece cerrahi müdahalede bulunuldu. İskemi/reperfüzyon (I/R) bilateral common carotid arterlerin atravmatik klempler ile 30 dakika oklüzyonu ve takiben arter klempleri açılarak reperfüzyonu ile sağlandı. I/R+KAFE grubu I/R grubu ile aynı cerrahi usüle tabi tutuldu fakat oklüzyondan 1 saat önce ve reperfüzyondan 12 saat sonra iki defa 15 µmol kg -1 dozunda intraperitoneal KAFE verildi. Ratlar iskemi/ reperfüzyondan 24 saat sonra sakrifiye edildi. Beyin korteksindeki cAMP düzeyi ELISA ile, PDE4 mRNA izoenzim transkripsiyonları ise qRT-PCR ile değerlendirildi. KAFE iskemi ile uyarılan beyin korteksindeki NO üretimini önemli oranda azalttı. I/R grubu ile karşılaştırıldığında SOD, CAT ve XO aktivitelerini KAFE anlamlı düzeyde değiştirmezken, GSH-Px aktivitesini önemli oranda arttırdı. KAFE cAMP düzeyini değiştirmeksizin PDE4A ve PDE4B düzeyini önemli oranda azalttı. İskemi ile uyarılan nörolojik hasar skorları KAFE tarafından azaltıldı. Bu sonuçlar KAFE’nin global beyin iskemi/reperfüzyon hasarı sırasında rat beyinlerinde antioksidant savunma sistemini ve NO salınımını hafifce dengelediğini önerir. Ayrıca KAFE bazı PDE4 izoenzim düzeylerini azaltarak nöroprotektif etki sağlar.Öğe Toxic element concentrations in the liver and kidneys of cows grazed in industrial and non-industrial regions(2006) Erdoğan, Suat; Erdoğan, Zeynep; Çelik, SefaBu çalışmada, endüstriyel faaliyetlerin süt ineklerinin karaciğer ve böbrek dokularında alüminyum (Al), arsenik (As), kadmiyum (Cd), kurşun (Pb) ve nikel (Ni) konsantrasyonları üzerine etkisi belirlendi. Bu amaçla, Hatay ilinde bulunan demir-çelik endüstrisi çevresi (Payas-İskenderun) ile ağır sanayinin bulunmadığı Antakya bölgesinde yaz ve kış mevsimlerinde kesimi yapılan süt ineklerinden toplam 70 karaciğer ve 67 böbrek örneği alındı. Yaz ve kış olmak üzere karaciğer örneklerinin 41'i, böbrek örneklerinin 4O'ı Antakya'dan, karaciğer örneklerinin 29'u ve böbrek örneklerinin 27'si ise Payas-İskenderun bölgesinden alındı. Element analizleri indüktif olarak eşleşmiş plazma-atomik emisyon spektrometre (ICP-AES) cihazında yapıldı. Karaciğer ve böbrek örneklerinde arsenik, kadmiyum, kurşun ve nikel ortalama düzeylerinin mevsim ve bölgelere göre farklılık göstermediği saptandı (p > 0.05). Şaşırtıcı olarak sanayinin bulunmadığı bölge hayvanlarının karaciğer ve böbrek alüminyum içeriği demir-çelik endüstrisi çevresinde yetiştirilen hayvanlarınkinden istatistiksel olarak daha yüksek bulundu (p < 0.001, p < 0.001). Böbrek Al düzeyi üzerine mevsimlerin etkisi belirgin bulunurken (p < 0.001), karaciğer Al düzeyi mevsimsel değişimlerden etkilenmedi (p > 0.05). Süt ineklerinin karaciğer ve böbreklerinde belirlenen toksik elementler üzerine bölge ve mevsim faktörlerinin her ikisinin birlikte etkileşimi belirlenmedi (p > 0.05). Elde edilen sonuçlar, İskenderun bölgesinde bulunan endüstriyel aktiviteler ve mevsimsel farklılıkların bu bölgede yetiştirilen süt ineklerinin karaciğer ve böbreklerinde analizi yapılan toksik element (Al, As, Cd, Pb, Ni) düzeyleri üzerine bir etkisinin bulunmadığını gösterdi.Öğe Yucca ekstraktının bıldırcınlarda besi performansı ile bazı biyokimyasal ve hematolojik parametreler üzerine etkisi(2001) Erdoğan, Zeynep; Erdoğan, Suat; Kaya, ŞuleBu araştırma, rasyona 100 ve 200 ppm oranında Yucca schidigera ekstraktı katılmasının Japon bıldırcınlarında canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas randımanı ile bazı serum biyokimyasal ve hematolojik parametreler üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada toplam 135 adet l haftalık Japon bıldırcın civcivi (Coturnix coturnix japonica) kullanılmıştır. Her birinde 45'er hayvan bulunan bir kontrol ve iki deneme grubu düzenlenmiştir. Araştırma 5 hafta devam etmiştir. Araştırma sonunda rasyona yucca ekstraktı katkısı bıldırcınlarda canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve karkas randımanında gruplar arasında istatistiksel bir fark oluşturmamıştır. Yemden yararlanma oram deneme gruplarında kontrol grubundan belirgin olarak daha iyi bulunmuştur- (p<0.05). Beş hafta sonunda belirlenen serum glukoz ve kolesterol değerleri yucca ekstraktı katılan gruplarda kontrol grubundan belirgin olarak daha düşük bulunmuştur (p<0.01). Yucca ekstraktı katkısı serum trigliserid, total protein ve albumin seviyelerini etkilememiştir. Hematolojik parametreler bakımından gruplar arasında istatistiksel bir fark bulunmamıştır. Bıldırcın rasyonlarma 100 ve 200 ppm düzeyinde Yucca schidigera katkısı yemden yararlanma oranını iyileştirmiştir. Ekonomik olduğu takdirde bıldırcın rasyonlarma Yucca schidigera ilavesinin yapılabileceği sonucuna varılmıştır.